Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/9148 E. 2014/12388 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9148
KARAR NO : 2014/12388
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Bursa 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2010/756-2013/60

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 19.09.2000 tarihinde “pompa operatörü” olarak çalışmaya başladığını, bunun yanında mikser ve santral operatörlüğü de yaptığını, iş sözleşmesinin 15.06.2010 tarihinde haksız olarak feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile 15 günlük ücret, fazla mesai, hafta ve bayram tatili ücretinden oluşan alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dokuz iş arkadaşıyla birlikte bir kısım alacağının ödenmediği gerekçesiyle gerçeğe aykırı olarak davalı şirketi Gemlik Vergi Dairesi Müdürlüğü ne şikayet ettiğini, iş sözleşmesinin davacının davranışının doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayıp şirketin şeref ve haysiyetini kırıcı asılsız ihbar ve isnat niteliğinde olduğundan aradaki güven ilişkisinin ortadan kalkması nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’ nun 25/II-(b) maddesine göre bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiğini, yapılan fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, davacının bayram-genel tatil ücreti ve hafta tatil ücreti alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ve iş arkadaşının Anayasa tarafından güvence altına alınmış şikayet hakkını kullanmaları üzerine işverence yapılan feshin haklı neden teşkil etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçi tarafından yapılan fazla çalışmaların ödenip ödenmediği ve bu ödemelerin ücret bordrolara yansıtılıp yansıtılmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davalının sunduğu davacının imzasını havi ve üzerinde ihtirazi kayıt bulunmayan bordrolarda davacı için fazla mesai tahakkuku olduğu, ancak hükme esas alınan 14.02.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda söz konusu bordrolar dikkate alınmaksızın hesaplama yapıldığı ve mahkemece anılan rapordaki fazla mesai ücret hesabına göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda,yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak davalı tarafından dosyaya ibraz edilen ve üzerinde fazla mesai tahakkuku ile davacının imzası bulunan bordrolara ait dönem dışlanarak, davalı tarafça ıslah dilekçesine karşı yapılan zamanaşımı defii de nazara alınmak suretiyle, ispat edilen fazla mesai ücretine ilişkin alacak miktarı eksiksiz bir biçimde tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.