Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8937 E. 2014/8293 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8937
KARAR NO : 2014/8293
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2011/389-2013/172

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, davalıdan kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücreti, alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ücreti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler gözönünde tutularak belirlenir.
İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı işyerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı ücretinin 1.480,00 TL olduğunu ve bir kısmının elden ödendiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının ücretinin 680,00 TL olduğunu savunmuştur. Bilirkişi davacı ve davalının iddiasına göre ikili hesap yapmış, mahkemece davacının iddiasına göre yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davacı ve davalı tanıklarının beyanları, taraflar arasındaki ücret uyuşmazlığını ortadan kaldıracak mahiyette olmadığından, emsal ücret araştırması yapıldıktan sonra belirlenecek ücrete göre alacakların hesaplanması gerekirken, eksik araştırmayla sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre; mahkemece davalı yararına 1.320,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetli görülmemiştir. Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin tümü, fazla mesai alacağı ile yıllık izin alacağının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazla mesai alacağı takdiri indirim yapılmak suretiyle hüküm altına alındığından, Dairemizin yerleşik içtihatları gereğince reddedilen kısım vekalet ücreti hesabına dahil edilmemeli, ancak yıllık izin alacağında reddedilen kısım bulunduğundan bu miktara göre belirlenecek olan vekalet ücreti hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.