Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8882 E. 2014/7942 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8882
KARAR NO : 2014/7942
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/1320-2013/304

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile maddi ve manevi tazminat, izin, fazla çalışma, ikramiye ve bayram parası alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının çalışması boyunca hak ettiği tüm işçilik ücretlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Davacı temyizi yönünden; davacının ikramiye alacağı bulunup bulunmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, zamanaşımı defi de dikkate alınarak 2009 yılı sonuna kadar yapılan ikramiye ödemeleri hesaplanan ikramiye alacağından mahsup edilmiş ve davacının ikramiye alacağı bulunmadığı, tümünün ödendiği belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda ikramiye alacağı reddedilmişse de; ödendiği ispatlanamayan 2010 yılı için çalışılan süre ile sınırlı olarak kıstelyevm hesabına göre davacının hak ettiği ikramiye alacağı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Davacının 2010 yılı için çalıştığı süre oranında ikramiyeye hak kazandığı düşünülmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3.Davalı temyizi yönünden; işyerinde uygulanan bayram parası miktarı ve bayram parası alacağının ödenip ödenmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde 1998 yılına kadar dini bayramlarda 150,00-200,00 TL kadar bayram parası ödenmekte iken bunun kaldırıldığını ileri sürmüştür. Dosyadaki ücret bordrolarının incelenmesinde 2006 yılından feshe kadar her dini bayramda yarım aylık ücret tutarında bayram parası ödendiği ve yönetim kurulu karar defterinde kararlaştırılan bayram paralarının tamamının davacıya ödendiği anlaşılmaktadır. Davalı şahidinin 2000 yılına kadar her dini bayramda bir aylık ücret tutarında bayram parası verilirken, 2000 yılından sonra bunun yarım maaşa düşürüldüğünü beyan etmesi üzerine, davacıya bir tam aylık ücret tutarında bayram parası ödenmesi gerekirken yarım aylık ücret tutarında ödendiği gerekçesi ile fark miktarlar hüküm altına alınmıştır. Ancak , bayram parası miktarındaki değişiklik, 4857 Sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmeden önce yapılmış olduğundan ve 1475 sayılı Kanun döneminde 4857 sayılı Kanun’un 22. maddesi gibi işçi aleyhine yapılan değişikliği işçinin yazılı rızası şartına bağlayan bir kanun hükmü bulunmadığından, işçinin zımni rızasına geçerlilik tanınmalıdır. İşçi 1998 ya da 2000 yılında yapılan değişiklikten sonra itiraz etmeden verilen bayram parası miktarlarını almıştır. Ücret bordroları ve ödeme belgelerine göre de her dini bayramda yarım aylık ücret tutarında bayram parasının ödendiği, davacı işçinin iddiasının da aylık 150,00-200,00 TL bayram parası ödendiğine ilişkin olduğu da dikkate alındığında; bayram parası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4.Bozma ilamının üç nolu bendinde de ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı işveren işyerinde her dini bayramda yarım aylık ücret tutarında bayram parası verildiği dikkate alınmalı ve davacının giydirilmiş ücreti yeniden belirlenerek kıdem ve ihbar tazminatı alacakları bu miktara göre yeniden hesaplanmalıdır. Her dini bayramda bir aylık ücret tutarında bayram parası aldığının kabulü ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.