Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/880 E. 2014/211 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/880
KARAR NO : 2014/211
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ : Kırıkkale 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2012/465-2012/278

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi vekili, müvekkilinin ücretinin toplu iş sözleşmesi uyarınca eksik ödendiğini ileri sürerek ücret, fazla mesai, ikramiye, ilave tediye ve vardiya zammı farklarının hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren vekili, davacının ücretlerinin toplu iş sözleşmesi doğrultusunda eksiksiz olarak belirlenip ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 53. maddesindeki toplu iş sözleşmesi hakkına ilişkin düzenlemede özerklik deyimine açıkça yer verilmemekle birlikte toplu sözleşme özerkliği tanınmış bulunmaktadır. Toplu iş sözleşmesi özerkliği, işçi ile işveren taraflarının karşılıklı anlaşarak aralarındaki ilişkiyi düzenleyen kuralları serbestçe koyabilmelerini ifade eder. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 33/5. maddesinde yer alan “Toplu iş sözleşmeleri ve çerçeve sözleşmeler, Anayasaya ve kanunların emredici hükümlerine aykırı düzenlemeler içeremez” kuralı ile toplu iş sözleşmesi özerkliği sınırlandırılmıştır.
Toplu iş sözleşmesinde düzen ilkesi gereği, aynı işyeri ya da aynı işletmede uygulanan her toplu iş sözleşmesi öncekinden bağımsız olduğu gibi, her toplu iş sözleşmesi ancak kendi dönemi ile sınırlı olarak düzenleme yapabilir. Her toplu iş sözleşmesinin önceki toplu iş sözleşmesinden bağımsızlığının gereği olarak, önceki sözleşmelerdeki hakların yeni sözleşme karşısında kazanılmış hak sayılması mümkün değildir.
Dosya içeriğine göre davacının 30.11.2010 tarihinde işe girdiği ve 13.12.2010 tarihinde işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı sendikaya üye olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilk ücretin tespiti ile ilgili olup, davacının işe girdiği tarihte yürürlükte bulunan 01.01.2009-31.12.2010 süreli toplu iş sözleşmesinin 83.maddesinde “01.01.2009 tarihinden sonra işe giren işçilere 2007 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir. Ancak işçinin sendikaya üye olması veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanması halinde yararlanma tarihinden itibaren 2008 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir.
01.01.2010 tarihinden itibaren ise senesi doluncaya kadar 2008 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir ve senesi dolduğu tarihten itibaren fiilen yaptıkları işin derece ve kademesine imtihansız olarak intibakları yapılır.
01.01.2010 tarihinden sonra işe giren işçilere 2008 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti verilir. İşçinin sendikaya üye olması veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanması halinde yararlanma tarihinden itibaren 2009 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir. Ve müteakip dönem toplu iş sözleşmesinin birinci derece birinci kademe ücreti ile senesi doluncaya kadar çalışır. Senesi dolduğu tarihten itibaren fiilen yaptıkları işin derece ve kademesine imtihansız olarak intibakları yapılır. Ücretler arasında bulunan dengesizliğin giderilmesi amacıyla sözleşme kapsamında bulunan bütün işçilerin 84. maddenin 2/a bendindeki %3’lük artıştan sonra oluşan saatlik ücretlerine 01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere 0,067 TL ilave edilecektir.
Ücret cetvelleri ve MKEK işçileri ücret yönergesi sözleşmenin ekidir. ..” hükmüne yer verilmiştir.
01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ilk giriş ücreti başlıklı 83. maddesinde de “01.01.2011 tarihinden sonra işe giren işçilere 2009 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir. Ancak işçinin sendikaya üye olması veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanması halinde yararlanma tarihinden itibaren 2010 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir.
01.01.2012 tarihinden itibaren ise senesi doluncaya kadar 2010 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir ve senesi dolduğu tarihten itibaren fiilen yaptıkları işin derece ve kademesine imtihansız olarak intibakları yapılır.
01.01.2012 tarihinden sonra işe giren işçilere 2010 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti verilir, işçinin sendikaya üye olması veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanması halinde yararlanma tarihinden itibaren 2011 yılı ücret cetvelinin birinci derece birinci kademe ücreti ödenir. Ve müteakip dönem toplu iş sözleşmesinin birinci derece birinci kademe ücreti ile senesi doluncaya kadar çalışır. Senesi dolduğu tarihten itibaren fiilen yaptıkları işin derece ve kademesine imtihansız olarak intibakları yapılır. Ücretler arasında bulunan dengesizliğin giderilmesi amacıyla sözleşme kapsamında bulunan bütün işçilerin 84. maddenin 2/a bendindeki %4’lük artıştan sonra oluşan saatlik ücretlerine 01.01.2011 tarihinden geçerli olmak üzere 0,067 TL ilave edilecektir.
Ücret cetvelleri ve MKEK işçileri ücret yönergesi sözleşmenin ekidir….” kuralı öngörülmüştür.
Somut olayda, 01.01.2009-31.12.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 83. maddesinde ilk ücretin bir yıl süreyle geçerli olduğu belirtilmiş olup, bir yıllık süre sonraki toplu iş sözleşmesi dönemine denk geldiği takdirde sonraki dönem toplu iş sözleşmesinde öngörülen ilk dönem zammının uygulanmaması gibi bir durum ortaya çıkmakta ise de, sonraki dönem toplu iş sözleşmesinde (01.01.2011-31.12.2012 yürürlük süreli) de benzer bir düzenlemeye yer verilmekle, önceki dönem toplu sözleşmesinin sözü edilen hükmüne geçerlilik tanındığının kabulü gerekir. Toplu iş sözleşmesi özerkliği gereği, işe ilk giren işçilerin ücretlerinin belirlenmesine yönelik söz konusu düzenleme geçerli olup, bu durumda düzen ilkesinin ihlal edildiği ileri sürülemez. Hal böyle olunca, davacının ilk dönem ücreti belirlendikten sonra bu ücretin bir yıl süre ile devam edeceğinin kararlaştırılması sebebiyle sonraki dönem toplu iş sözleşmesinin ilk dönem zammının uygulanması gerektiğine yönelik davacı tarafın talebi yerinde değildir. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.