Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8746 E. 2014/8346 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8746
KARAR NO : 2014/8346
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2012/127-2013/78

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin önce başka bir işveren nezdinde sonra ise işyerini devralan davalı İ.. V.. ile çalıştığını, belirsiz süreli iş sözleşmesinin 26.10.2004 tarihinden 03.10.2011 tarihine kadar aralıksız olarak devam ettiğini, iş sözleşmesinin davalı tarafından sona erdirildiğini ve alacaklarının ödenmediğini savunarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep yokken işverence feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ile hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı ve bu çalışmaların ispatı ile ücretlerinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışması alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışması ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışması yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışmasının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla ve farklı çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışması ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil çalışması ve hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Diğer taraftan fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışma ücretlerinin uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Bu noktada dairemiz yerleşmiş kararlarına göre hakkaniyet indirimi nedeniyle ret edilen kısımlar için kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemelidir.
Somut olayda; davacının 24 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu şekildeki çalışmalarda bir hafta 4 gün, diğer hafta ise 3 gün çalışma söz konusu olup, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine göre dinlenme için haftada en az bir gün ayrıldığından hafta tatili çalışma ücreti hesaplanması doğru olmaz. Bu itibarla Yargıtay tarafından 24 saat çalışmanın iddia edildiği durumlarda günde en fazla 14 saat çalışabileceği kabul edildiğinden davacının bir hafta 12, diğer hafta ise 9 saat fazla çalışması hesaplanmaktadır. Bu şekilde davacının haftada ortalama 10,5 saat fazla çalışması olduğu kabul edilerek fazla çalışma ücreti talebinin hüküm altına alınması gerekmektedir. Bunun yapılmayarak davacının haftada 21 saat fazla çalıştığının kabul edilerek fazla çalışma ücreti talebinin hüküm altına alınması isabetsizdir.
Diğer taraftan yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının hafta tatili ücreti talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığı gibi tanıkla ispat edilen ulusal bayram ve genel tatil çalışması ücretleri üzerinden hakkaniyet indirimi yapılmaması hatalıdır.

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.