Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8616 E. 2014/9180 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8616
KARAR NO : 2014/9180
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2010/142-2012/1064

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde uluslararası tır şoförü olarak asgari ücret ve prim sistemi ile çalıştığını, sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini belirterek, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’ nun 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin şahitle ispatı mümkün değildir. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin garanti ücret üzerine yapılan işe göre ilave ücret veya prim olarak belirlendiği hallerde, gerçek ücretin bu ödemelerin toplamı olarak değerlendirilmesi yerinde olur. Uygulamada uluslararası yük taşıyan tır şoförlerinin asgarî ücret ve sefer primi karşılığı çalıştığı ve sefer primi olarak adlandırılan kısmında ücret olduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda, dosya kapsamına göre, uluslararası tır şoförü olarak çalışan davacı işçinin aylık ücretinin, asgari ücrete ilaveten sefer priminden oluştuğu anlaşılmaktadır. Emsal ücret araştırmasında, Orta Avrupa ülkeleri için 250-300 euro, diğer ülkeler için 300-600 euro sefer primi verildiği belirtilmiştir. Şu halde, davacının ücretinin hesabında, yurdışı giriş çıkış kayıtları, emsal ücret araştırması ve pasaport kayıtları dikkate alınarak yapılacak inceleme sonucunda, davacının gittiği ülkelere göre sefer priminin belirlenmesi ve buna göre aylık ücretin tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-4857 sayılı Kanun’un 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin şahitle ispatı mümkün değildir.
Mahkemece, davacının ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiş ise de, karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere, davacının, asgari ücrete ilaveten sefer primi ile çalıştığı anlaşılmıştır. Davacı, ücretin, asgari ücret olan kısmının ödenmediğini iddia etmiştir. Dosya kapsamına göre, ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından, ücretin asgari ücret olan kısmının ödendiği ispat edilememiştir. Şu halde, davalının ileri sürdüğü zamanaşımı defi de dikkate alınarak, ücretin asgari ücret olan kısmına yönelik talebin kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
4- Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, hafta tatili alacağı talebi hüküm altına alınmış ise de, karar, bu yönü itibariyle de dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dosya kapsamına göre, davacının hafta tatili günlerinde çalışmasının bulunduğunun yeterli delillerle ispatlanamadığının anlaşılmasına göre, mahkemece, hafta tatili alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.