Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8608 E. 2014/8447 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8608
KARAR NO : 2014/8447
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2009/1112-2013/294

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, çalıştığı dönemlere ilişkin hak ve tazminatlarının davalı işveren tarafından ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının çalıştığı bölümün kapatılması sebebiyle görev değişikliği yapıldığını, ancak bu görevi kabul etmeyerek işyerini terk ettiğini ve işyerine tekrar dönmediğini, taleplerinde haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının onayı ve rızası olmadan daha düşük maaşla çalışacağı bir bölümde görevlendirilmesinin mümkün olamayacağı, dolayısıyla iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamayacağı ile fazla çalışma sürelerinin tespiti bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davalıya ait işyerinde baklavacı ustası olarak çalışmakta olan davacının fazla mesai alacağına ilişkin olarak hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 08.00-18.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenme ile çalıştığının kabulü ile haftalık dokuz saat fazla çalıştığı belirlenerek fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmışsa da, davacı şahitlerinin ara dinlenmeyi toplam bir saat onbeş dakika bildirdikleri halde bilirkişinin ara dinlenmeyi bir saat olarak hesaplaması hatalıdır. Hal böyle olunca davacının çalışma saatleri içerinde bir saat onbeş dakika ara dinlenmesi yaptığı kabul edilerek yapılacak hesaplamaya göre fazla çalışma ücretinin kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, baklavacı ustası olarak çalışan davacı aylık net ücretinin 1.350,00 TL olduğunu ileri sürmektedir. Davalı işveren davacının ücretinin asgari ücret olduğunu savunmuştur. Dosyada mevcut ücret bordroları ve taraflar arasındaki sözleşme davalı tarafın beyanını doğrulamaktadır. Yapılan emsal araştırmada İstanbul Ticaret Odası emsal ücretin asgari ücret veya taraflar arasında özel bir anlaşma olması halinde belirtilen ücret olabileceğini, T. İş Sendikası ise brüt 1.600,00 TL – 1.800,00 TL arası ücret alınabileceğini belirtmiştir. Mahkemece sendika cevabına göre belirtilen ücretlerin ortalaması olan 1.700,00 TL esas alınıp yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuşsa da mahkemece yapılan araştırma yetersizdir. İşçinin meslek unvanı, meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili meslek odasından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak bir sonuca gidilmesi gerekirken sadece sendikanın cevabi yazısı esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilmesi hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.