Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8443 E. 2014/7437 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8443
KARAR NO : 2014/7437
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : Edirne İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2012/122-2013/51

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacı iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin emeklilik sebebiyle sona erdiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, kanuni süresi içinde davalı Bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatına ve diğer alacaklara esas alınması gereken süre, kıdem tazminatı faizinin başlangıç tarihi ve yıllık izin ücreti hesabında talep aşımı yapılıp yapılmadığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
a)Davacı emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini feshetmiş ise de, yaşlılık aylığı bağlandığına dair Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilen belgeyi işverene bildirip bildirmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Anılan belgenin işverene bildirip bildirmediği araştırılarak, işverene bildirilmiş ise bildirim tarihi belirlenerek, fesih tarihinde bildirim yapıldığının tesbiti halinde, kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren, bildirim yapılmamış ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
b)Davacı, dava dilekçesinde 2009 yılına kadar yıllık izinlerini kullanmadığını beyan etmiştir. Buna göre, 1999 yılındaki işe başlama tarihide dikkate alınarak on yıllık, yıllık izin ücreti hesaplaması yapılması gerekirken, onbir yıl üzerinden hesaplama yapılarak talebin aşılması doğru değildir.
c)Mahkemece, davacının 01.12.1998 tarihinde işe başladığı kabul edilmiş ise de, dosya içerisinde buna dair yazılı belge olmadığı gibi şahitlerinde işe başlama tarihi hakkında açıklayıcı beyanda bulunmadıkları anlaşılmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında işe başlama tarihi 01.02.1999 olarak görülmektedir. Bu durumda, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının aksi eşdeğerde delillerle tereddüde yer vermeyecek şekilde ispatlanmadığından, davacının işe başlama tarihinin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 01.02.1999 tarihi olduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 09.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.