Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8379 E. 2014/7845 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8379
KARAR NO : 2014/7845
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2011/457-2013/65

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, çalıştığı dönemlere ilişkin hak ve tazminatlarının davalı işveren tarafından ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının sadece sigortasının yatması ve emekli olması için davalı işyerinde DPA (atanmış kişi) olarak görev yapmasının sembolik görevlendirme olduğunu, işe geliş-gidiş saatlerinin tamamen kendi insiyatifinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının iddia ettiği işçilik alacaklarının ödendiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre davacının davalı işyerinde gemi adamı sıfatıyla çalışıp çalışmadığı, dolayısıyla Deniz İş Kanunu kapsamına girip girmediği net olarak anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davacının deniz iş kanunu kapsamına girip girmediği araştırılarak, sonucuna göre Deniz iş Kanunu kapsamına girmediğinin anlaşılması halinde emsal ücretin yeniden belirlenerek sonucuna göre dava konusu alacaklar yeniden hesaplanmalı ve buna göre karar verilmelidir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı da taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda davacının Deniz İş Kanunu kapsamına dahil olduğu anlaşılırsa, fazla mesai alacağının Deniz İş Kanununa göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu husus açıklığa kavuşturulmadan 4857 sayılı İş Kanununa göre fazla mesai alacağının hesaplanarak hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektermiştir.
4-Taraflar arasında işçinin prim alacağına hak kazanıp kazanamayacağı da ihtilaflıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ayrıca brokerlik yapması sebebiyle firmanın kiraladığı gemilere ve firmaya ait olmayan gemilere de firma adına iş bulunduğunu ve bu hizmeti karşılığında kazançtan % 50 prim aldığını iddia etmiş, davalı ise bunun hayal mahsulü olduğunu belirtmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından dosyaya ibraz edilen imzasız ve kaşesiz belge nazaza alınarak hesaplama yapılmışsa da imzasız ve kaşesiz bir belgeye dayanılarak alacağın kanıtlandığı sonucu ortaya çıkarılamaz. Diğer yandan davacı şahitleri bu hususta duyuma dayalı açıklamada bulunmuşlardır. Bu durumda davacının prim alacağını yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlamadığı kabul edilmelidir. Prim alacağına ilişkin talebin reddi yerine kabulü hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.