Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8359 E. 2014/7687 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8359
KARAR NO : 2014/7687
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2013
NUMARASI : 2010/856-2013/91

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca tarafından temyiz edilmiş ve davalı avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi S. Bıçaklı tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının, davalıya ait işyerinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, ücretini alamadığından işi bırakmak zorunda kaldığını belirterek, müvekkilinin ihbar ve kıdem tazminatı, ücret, aile yardımı, yıllık izin ücreti alacağı isteklerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında, hizmet süresi uyuşmazlık konusudur. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının çalışmalarının geçtiği Has, Vatoz ve Turkuaz şirketleri arasında organik bağ iddiası mevcuttur. Dosya içeriğindeki belgelerden, davalı şirketin Saatli Bina İş Merkezi işyerinde temizlik işlerine dair hizmet verdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu işin yapılmasına yönelik uyuşmazlık dönemine ait tüm hizmet alım sözleşmeleri getirtilerek Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile karşılaştırılmalı, alt işverenlik sebebiyle işyeri devri olup olmadığı hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, bu şekilde hizmet süresi tespit edilmelidir. Gerekli araştırma yapılmadan yazılı şekilde son işveren nezdinde geçmiş olan süreye göre değerlendirme yapılması hatalıdır.
2-İş sözleşmesinin feshi hususu bir diğer uyuşmazlık konusunu teşkil etmektedir. Davacı tarafından iş sözleşmesinin ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle feshedildiği iddia edilmiştir, dava tarihi itibariyle son ay ücret alacağı vardır ve yargılama sırasında ödenmiştir. Davalı ise ihale bitimi yer gösterildiğini, davacının kabul etmeyerek yeni alt işveren nezdinde
çalışmaya devam ettiğini savunulmuştur. Davalı şahit beyanları da bu yönde olup, davacının davalı şirketin ihalesinin sona ermesinden sonra ihaleyi yeni alan firma nezdinde çalışmaya devam edip etmediği, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile ihaleyi yeni alan firmanın unvanı asıl işveren nezdinde araştırılarak tespit edilmelidir. İşçinin yeni ihaleyi alan firma nezdinde çalışmaya devam ettiğinin anlaşılması halinde feshe bağlı olan ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarına dair isteğin reddi gerektiği değerlendirilmelidir.
3-Diğer taraftan davalı asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiğini savunarak banka kayıtlarına dayanmaktadır, ancak yargılama sırasında kayıtlara esas tüm bordroları sunmamıştır. İbraz edilen Eylül 2010 bordrosunda sadece tek çocuk için asgari geçim indirimi tahakkuku mevcut olup, davacı nüfus kaydına göre üç çocuk sahibidir, buna göre sözkonusu alacak alacak hesaplanarak hüküm altına alınmak üzere de hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.