Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8252 E. 2014/9915 K. 25.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8252
KARAR NO : 2014/9915
KARAR TARİHİ : 25.04.2014

MAHKEMESİ : Edirne İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2011/631-2013/87

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan 11.09.2010 tarihinde işverence feshedildiğini, ücretinin ödenmediğini beyanla, ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı arasında kurulmuş herhangi bir iş sözleşmesinin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı yanında çalıştığını iddia ettiği dönemde başka işverenler yanında sigorta primi ödenerek çalıştığı, davacı ne iş yaptığını, kaç gün çalıştığını, ne kadar ücret aldığını, ödenmeyen ne kadar ücret kaldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumluluğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun kamu makamlarının ve asıl işverenlerin hakedişlerinden ücret kesme yükümlülüğü başlığını taşıyan 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu sözkonusu olur.
Aynı maddenin son fıkrasında ise “Bu maddede kamu tüzel kişilerine ve bazı teşekküllere verilen yetkileri 2 nci maddenin altıncı fıkrası gereğince sorumluluk taşıyan bütün işverenler de kullanmaya yetkilidir” denilmiştir.
Somut olayda dosya içeriğinden ve özellikle davalı tanığı olarak dinlenen R.. Y..’ın beyanından davacının davalı şirkete ait inşaat işyerinde davacının davalı şirketten iş alan alt işveren işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının işyerinde yaptığı çalışma karşılığı hak kazandığı ücret alacağının ödendiği usulüne uygun olarak ispatlanamamış olmasına göre asıl işveren konumundaki davalı şirketin İş Kanunu’nun 36 ncı maddesinin son fıkrası gereğince üç aylık ücretle sınırlı olarak ücret alacağından sorumluluğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.04.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 25.04.2014