Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8248 E. 2014/9914 K. 25.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8248
KARAR NO : 2014/9914
KARAR TARİHİ : 25.04.2014

MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2010/726-2013/37

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 05.02.2008 – 25.11.2009 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, 25.11.2009 tarihinde herhangi bir neden gösterilmeksizin iş sözleşmesinin feshedildiğini, ihbar öneli kullandırılmadığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla kıdem ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının davalıya ait işyerinde 05.02.2009 – 25.11.2009 tarihleri arasında çalıştığını, çalışmasının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile asgari ücretle çalışan düz işçi olduğunu, işyerinde fazla mesai yapılmadığını, yapıldığı zamanda ücretinin ödendiğini, öğle tatilinin bir saat olup sabah ve öğlenden sonra olmak üzere yarımşar saatlik çay molası olduğunu, davacının çalışmasının bir yıldan az olduğu için yıllık izin ve kıdem tazminatına hak kazanmadığını, bunun dışında kalan işçilik alacaklarının hesabına yatırıldığını beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devri, işyeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde, işyerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü işyerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında işyeri devri niteliğindedir.
Dosya içeriğine göre davacı davalıya ait işyerinde 05.02.2008 – 25.11.2009 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını, 05.02.2008 tarihinde K. Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde işe başladığını, rızası dışında aynı ortaklara ait davalı şirket işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise işyerinde davacının 05.02.2009 – 25.11.2009 tarihleri arasında çalıştığını savunmuştur.
Mahkemece davacının işyerindeki çalışmasının davalının savunduğu şekilde 05.02.2009 – 25.11.2009 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilmiştir. Hizmet devam cetveline göre davacının 05.02.2008 – 04.02.2009 tarihleri arasında dava dışı K. Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait …. no lu işyerinde çalıştığı, 05.02.2009 – 25.11.2009 tarihleri arasında ise davalı şirkete ait maden ocağı işyerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesi örneklerinden davalı şirket ortaklarından J. A. P.’ın dava dışı Kent Madencilik şirketinde yönetim kurulu üyesi olduğu, her iki şirketin adreslerinin aynı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davalı şirketler arasında İş Kanunun 6. maddesi anlamında işyeri devri olup olmadığı yönünde bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Öncelikle davacının dava konusu ettiği döneme ilişkin davalı şirket ile dava dışı Kent Madencilik şirketi arasında işyeri devrinin tespitine esas olacak tüm kayıt ve belgeler getirtilmeli, bordro tanıkları da dinlenilmek suretiyle davalı şirketle dava dışı Kent Madencilik şirketi arasında işyeri devri olup olmadığı, şirketler arasında organik bağ veya birlikte istihdam olup olmadığı belirlenmeli, işyeri devrinin veya davacıyı istihdam eden şirketler arasında organik bağ bulunduğunun tespiti halinde davacının kıdeminin her iki işyerindeki toplam çalışma süresine göre dava konusu istekler değerlendirilmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.