Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8174 E. 2014/7011 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8174
KARAR NO : 2014/7011
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2013
NUMARASI : 2010/788-2013/106

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili müvekkilinin davalı firmada satış yöneticisi olarak aylık net 2.082,00 TL ücret karşılığı 21.04.2008-20.07.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili müvekkilinin davacı ile 21.04.2008 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, iş sözleşmesinin 21.07.2010 tarihinde feshedilip durumun yazılı olarak bildirildiğini, davacının 21.07.2010 tarihli ibranameyi imzaladığını, bankaya yatırılan ücretin davacının gerçek ücreti olduğunu, ulusal bayramlarda herhangi bir çalışma yapılmadığını, yıllık izin ücretinin ödendiğini belirterek davacının taleplerinin reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, yıllık ücretli izin, genel tatil alacaklarının kabulüne karar verilmiştir
Karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı işçi aylık net 2.082,00 TL ücretle çalıştığını iddia etmiş, davalı taraf davacının net 1.282,01 TL ücret aldığını savunmuştur. Davacıya ait banka hesap özetleri ibraz edilmiş olup, 2011 yılı Haziran ayında davacının aylık net ücretinin 1.282,01 TL olduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı şahitleri davacının net 2.000,00 TL ücret aldığını ve ücretin 800,00 TL’sinin davacıya elden ödendiğini, davalı şahitleri ise davacının aylık net 1.200,00 TL ücret aldığını beyan etmiştir. Emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının en son aylık net 2.000,00 TL (brüt 2.470,00 TL) ücret aldığı, kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, yukarıda açıklanan şekilde emsal ücret araştırması yapılarak sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davacı işçinin genel tatillerde çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Genel tatil günleri çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen genel tatili ücreti alacağının ödendiği varsayılır.
Genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de genel tatillerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Karara esas teşkil eden raporda, genel tatil ücret alacağının davacı tanığı S. C.’ın beyanları esas alınarak hesaplandığı, ancak dosya kapsamında dinlenen diğer davacı şahidi ve davalı şahitleri işyerinde genel tatil günlerinde çalışma yapılmadığına ilişkin beyanda bulundukları anlaşılmıştır. Tüm şahit beyanları arasında çelişki görülmüş olup hal böyle iken davacının genel tatil günleri çalışma yaptığını ispat edemediği halde yazılı şekilde genel tatil ücretine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
4-Davalının dosyaya ibraz ettiği 21.07.2010 tarihli ibraname başlıklı makbuz niteliğindeki belgede davacıya yıllık ücretli izin alacağına ilişkin olarak 1.000,00 TL ödeme yapıldığı ancak mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda söz konusu ödemenin hesaplanan yıllık ücretli izin alacağından mahsup edilmemesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.