YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8096
KARAR NO : 2014/6423
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2009/397-2012/1183
Davacı-karşı davalı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, ücretli izin, hafta tatili, genel tatil ve ücret alacaklarının ödetilmesi, davalı-karşı davacı, ihbar tazminatı alacağının tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; asıl davada ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, karşı davanın ise reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.03.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı-karşı davacı adına Avukat … geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi…. tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve ödenmeyen ücret alacakları talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş ve karşı dava açarak, ihbar tazminatı talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları iddia, savunma ve tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıaların neler olduğu ve bunlardan çıkan sonuçlar ile hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır. Anılan yasal düzenlemede yargıcın, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran yargıcın böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dosyada bulunan deliller karar gerekçesinde tartışılmadan, bilirkişi raporuna atıf ile yetinilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.