Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/8047 E. 2014/7562 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8047
KARAR NO : 2014/7562
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2011/789-2012/1084

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 01.09.2008-21.02.2011 tarihleri arasında teknisyen olarak 900 USD ücretle çalıştığını, askerlik sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini iddia ederek iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili çalışma ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının izinlerini kullandığını, bütün hak ve alacaklarının ise ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesi askerlik sebebiyle sona erdirdiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, hafta tatili dışında diğer taleplerinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona erip ermediği çözülmesi gereken hukuki problemi oluşturmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, işçinin muvazzaf askerlik hizmeti sebebiyle iş sözleşmesini feshi halinde kıdem tazminatı talep hakkı doğacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan işçinin muvazzaf askerlik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için feshin gerçekten askerlik sebebine dayanması gerekir. Ayrıldıktan sonra bir başka işyerinde çalışan işçinin muvazzaf askerlik sebebiyle ayrıldığı düşünülemez. İşçinin muvazzaf askerlik celp döneminden makul bir süre önce ayrılması da mümkün görülmelidir.
Somut olayda davacının muvazzaf askerlik sebebiyle 19.10.2010 tarihinde iş sözleşmesini feshettiği ancak 21.02.2011 tarihinde askere sevkinin gerçekleştirildiği, arada davacının başka bir işyerinde çalışma kaydının da olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı şahidi beyanında, davacının askerlik sebebiyle işyerinden ayrıldığını, bununla birlikte sevkinin üç ay sonraya atıldığını, davacının tekrar işyerine dönmek istemesine rağmen işverenin işe almadığını ifade etmiştir.
Gelinen noktada mahkemece askerlik şubesinden fesih tarihi ile sevk tarihi arasında sevk tehiri olup olmadığı, davacının fesih tarihinden sonra en erken ne zaman sevk edilebileceği, neden 21.02.2011 tarihinde sevk edildiği hususlarının araştırılarak sonucuna göre davacı tarafından yapılan feshin muvazzaf askerlik sebebiyle olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik, inceleme ile davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.