Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7893 E. 2014/7476 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7893
KARAR NO : 2014/7476
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/02/2013
NUMARASI : 2012/35-2013/97

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 14.01.2011 tarihine kadar davalı işyerinde yurt sorumlusu-eğitmen olarak çalıştığını, 01.09.2010 başlangıç ve 31.08.2011 bitiş tarihli belirli süreli iş sözleşmesi imzaladığını, bu süre dolmadan iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, işe iade davasında davalı tarafın iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu açıkça ikrar ettiğini, bu dosyada iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu gerekçesinin kesinleştiğini, haksız nedenle iş sözleşmesinin feshinden dolayı bakiye 8 aylık ücreti için icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile yapılan belirli süreli iş sözleşmelerinin belirsiz süreli iş sözleşmesine döndüğünü, bu nedenle bakiye ücret talep etmesinin yasaya aykırı olduğunu, işe iade davasında yaptıkları savunmanın bu dava bakımından herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının tüm yasal haklarının ödendiğini ve şirketi ibra ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin Kartal 3. İş Mahkemesinin kesinleşmiş 2011/181 esas sayılı dosyasına göre ve ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin, yapılan işin niteliği gözönüne alınarak belirli süreli iş sözleşmesi olduğu, sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.09.2010 bitiş tarihinin de 30.08.2011 olduğu, davacının davalı işverenlik tarafından 14.01.2011 tarihinde işten çıkarılması nedeniyle bakiye ücret alacağı hakkının bulunduğu gerekçesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce feshine dayalı olarak işverence ödenmesi gereken kalan süreye ait ücretler konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 325/1 maddesinde, “İş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir” şeklinde kurala yer verilerek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 408. maddesinde işverenin işi kabuldeki temerrüdü sebebiyle işçinin iş görememesi halinde ücret hakkının olduğu açıklanmıştır. İşçinin iş görme edimini yerine getirememesi halinde yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir işi yaparak kazandığı veya kasten kaçındığı yararlarının indirileceği de hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin ikinci fırkasına göre işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak indirim yapılmalıdır.
Somut olayda, taraflar arasında 31.08.2011 tarihinde sona erecek olan bir yıllık belirli süreli iş sözleşmesi mevcuttur.Davalı işveren 14.01.2011 tarihinde davacının iş sözleşmesini haklı bir sebep bulunmadan feshetmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının bakiye süre ücret alacağı hesap edilmiş ise de, işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak usulü kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek sonuca gidilmelidir. Ayrıca dosya kapsamında bulanan ihbar ve kıdem tazminatı makbuzu isimli davacı imzası taşıyan belgeye göre davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının hesaplanacak bakiye ücret alacağından ödendiği belirtilen ihbar tazminatı tutarının mahsup edilmesi gereklidir.
Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulduğunda eksik inceleme ile davacının hesap edilen bakiye süre ücret alacağından herhangi bir indirim yapılmaksızın ve ödendiği belirtilen ihbar tazminatı miktarı mahsup edilmeden karar verilmesi hatalı olup bu hususlar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.