Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7689 E. 2014/6864 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7689
KARAR NO : 2014/6864
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2013
NUMARASI : 2010/741-2013/171

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının 23.08.2006-15.02.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini ödenmeyen maaş, vergi iadesi ve yol ücretleri sebebiyle haklı olarak feshettiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, taleplerini 11.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile artırmıştır.
Davalı vekili, davacının 12.02.2010 tarihi itibariyle 2 ay, 22 günlük ücretinin ödenmediği gerekçesi ile iş sözleşmesini feshettiğini, iş sözleşmesinde ücret ödeme tarihinin ayın yirmisi olduğunu, ödenmemiş ücret alacağının bulunmadığını, iş sözleşmesi haksız olarak feshedildiğinden kıdem tazminatına hak kazanılamayacağını, yıllık izinlerin kullandırıldığını, fazla mesailerin ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde 23.08.2006-15.02.2010 tarihleri arasında 3 yıl, 5 ay, 22 gün çalıştığı, iş sözleşmesinin bir kısım ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği, fazla çalışma yapıldığı, yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, fazla çalışma ücreti alacağının ıslah dilekçesi ile talep edilen kısmının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğinden, 01.01.2008 tarihinden sonraki dönem aylık ücret bordolarının tamamında fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği, bordrolarda davacının imzaların bulunduğu ve imzaların davacı tarafından inkâr edilmediği, buna göre bordrolarda tahakkuk ettirilenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının bordro eşdeğerinde yazılı belgelerle ispatlanmasının gerektiği, ancak davacı tarafça bu türlü bir yazılı delil ve belge sunulmadığından fazla çalışma ücretinin hesabında 01.01.2008 tarihinden sondaki dönemin hesaplama dışı tutulduğu, 01.01.2008 tarihinden önceki dönem için, Ağustos 2006-Aralık 2007 dönemi aylık ücret bordrolarında zamlı fazla çalışma ücretinin tahakkuk ettirildiği, bordrolar imzasız olmakla birlikte, Mart 2007 aylık döneminden itibaren tahakkuk ettirilen ücretlerin davacının banka hesabına ödendiği, bu halde tahakkuk ettirilenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, dosya kapsamında bu konuda herhangi bir yazılı delilin bulunmadığı, mevcut delil durumuna göre davacının fazla çalışma ücreti isteminin yerinde olmadığı hususunun bilirkişice tesbit edildiği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan ücret bordroları ve banka kayıtları birlikte değerlendiğinde, davacıya fazla çalışma ücretlerinin ödendiği, yazılı belgelerle ödeme yapıldığı ispatlandığından, yapılan ödemeden fazla çalışma yapıldığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, mahkemece yazılı delil yerine şahit beyanlarına dayanılarak talebin kabul edildiği görülmüş olup, hatalı değerlendirme ile talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Somut olayda, davalının ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece bu itirazın değerlendirilmediği anlaşılmış olup, davalının ıslah dilekçesine karşı yaptığı zamanaşımı itirazı dikkate alınarak fazla çalışma ücreti alacağının yeniden hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.