Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7688 E. 2014/7426 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7688
KARAR NO : 2014/7426
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2010/125-2013/40

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 28.02.2008-05.01.2010 tarihleri arasında kargo dağıtıcısı olarak net 630,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, fazla mesai ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davacının 28.02.2008 – 06.01.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde kurye olarak çalıştığını, feshin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-ı maddesi uyarınca haklı sebeple yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin feshine sebep olan olayda, kolilerin teslimi işlerinde işverenin yeteri kadar elemanını görevlendirerek güvenli bir teslimatın yapılması için yeterli önlemleri almadığı, birden fazla kolinin muhataplarına dağıtımında teslim sırasında aracın güvenliğini sağlayacak eleman bulundurma yükümlülüğüne riayet edilmediği ve işin ifasında güvenli bir ortam tesis etmekte davalı işverenliğin de davacıdan daha kusurlu bulunduğu, feshe konu olayın ortaya çıkmasında asıl sorumluluğun işverenin güvenli ortam oluşturmaması sebebiyle işverenliğe ait olduğu ve bu sebebe dayalı işverenlik feshinin haklı fesih hali teşkil etmeyeceği, davacının işi savsadığının da ıspatlanamadığı, bu sebeplerle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram genel tatillerde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş sözleşmesinin, işçinin işverene zarar vermesi sebebiyle ve haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin (11) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu belirtilmiştir.
Zararın otuz günlük ücreti aşması durumunda işverenin fesih hakkı doğar. İşçinin zararı derhal ödemiş ya da ödeyecek olması, işverenin bu hakkını ortadan kaldırmaz. İşverence zarar tutarının işçiden talep edilmemiş olması fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
Dosya içeriğinden, davacının iş sözleşmesinin 06.01.2010 tarihli fesih bildirimi ile davacının, araç kuryesi olarak görev yaptığı 04.01.2010 tarihinde, davalının müşterilerinden Şelale Tekstil firmasından içeriği tekstil malzemesi olan 3 adet koli teslim aldığı, bu kargoların faturalandırma işlemi için şubeye gelindiğinde araçta olmadığının tespit edildiği, daha öncede 11.12.2009 tarihinde içeriği LCD televizyon olan bir kargonun kaybolmasına istinaden uyarıldığı, kargo alım hizmeti sonrası kargoların güvenliği konusunda tedbirli davranmayarak kargonun aracın içinden kaybolduğunu geç farkettiği sebepleriyle 4857 sayılı Kanun’un 25/ 11-ı bendince 05.01.2010 tarihi itibariyle feshedildiği, davacı ve dava dışı K. Ç.’in otodan hırsızlık sebebiyle 04.01.2010 tarihinde şikayetçi olduğu, soruşturmanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/8749 sayılı soruşturma evrakı ile sürdürüldüğü; davalının ise davacı ve dava dışı Kürşat Çetin hakkında 03.02.2010 tarihinde “hırsızlık ve emniyeti suistimal” sebebiyle suç duyurusunda bulunduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verildiği, davalının kendi bölge müdürlüğüne hitaben toplam 3.024,00 TL tutarında üç adet kolisinin kaybolduğunu bildirdiği, ekine müşterisinin faturasını eklediği, davacının, daha önce de 12.12.2009 tarihinde, içeriğinde LCD televizyon olan kargoyu yine teslim edemeden araçtan çaldırdığı ve olayı çok geç farketmesinden dolayı kendisine uyarı verildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacının 12.12.2009 tarihinde, içeriğinde LCD televizyon olan kargoyu araçtan çaldırdığı sebebiyle uyarıldığı, 04.01.2010 tarihinde, kısa süre önce uyarılmasına rağmen müşterilerinden Şelale Tekstil firmasından içeriği tekstil malzemesi olan üç adet kolininde çalınmasına sebep olduğu, çalınan kolilerdeki eşyaların değerinin 3.024,00 TL, davacının aylık giydirilmiş brüt ücretinin ise 863.32 TL olduğu, zararın otuz günlük ücret tutarını aştığı görülmektedir. Kurye olarak çalışan davacının kendisine teslim edilen malların güvenliğinden sorumluluğu vardır ve işverence veya müşterilerce teslim edilen malların güvenliğinden sorumlu olması hayatın olağan akışına uygundur. Davacı kısa süre önce benzer konuda uyarılmasına rağmen, gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak, feshe konu olayın meydana gelmesine sebep olmuştur. Hal böyle olunca, davacının sorumluluğu altındaki malların hırsızlık sonucu kaybolmasına sebep olarak, işvereni otuz iş günlük ücretini aşacak şekilde zarara uğratması sebebiyle 4857 sayılı Kanun’un 25/II-ı maddesi uyarınca iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği kabul edilerek, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken hatalı yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.