Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7683 E. 2014/6561 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7683
KARAR NO : 2014/6561
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2013
NUMARASI : 2011/215-2013/282
.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili davacının iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının başka yerde işe girmek için kendi isteği ile ayrıldığını alacak isteklerinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı işyerinden kendisi ayrıldığından kıdem ihbar tazminatının reddine, diğer isteklerinin ise bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma alacağının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının beyanları değerlendirilerek haftanın altı gününde saat 08:00-18:30 arası çalışma kabul edilerek haftada oniki saat fazla çalışma ücreti hesabı yapılmıştır. Ancak davacı tanıklarının beyanları değerlendirilirken tanıkların anlatımlarının ortak yanları olarak haftada beş gün saat 08:00-18:00 arası kabul edilmesinin dosya içeriğine uygun olduğu ve cumartesi günleri çalışması konusunda da taraf tanıklarının beyanları arasındaki çelişki giderildikten sonra fazla çalışma ücretinin belirlenmesi gerekir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.