Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7386 E. 2014/6502 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7386
KARAR NO : 2014/6502
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Kurtalan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2011/150-2012/538

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 01.03.1980-14.06.2010 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, 1992 yılından itibaren yıllık izin süresini kullanmadığını, karşılığı ücretin de ödenmediğini beyanla yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, davacının çalışma süresi ve yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının 01.03.1980-14.06.2010 tarihleri arasında aralıksız şekilde davalıya ait işyerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Dosyada bulunan hizmet döküm cetveli ve bir kısım sosyal güvenlik kurumu kayıtlarına göre, davacının davalıya ait işyerinde ilk işe girişi, 18.07.1980 tarihi olup, iddiası gibi kesintisiz bir çalışmasının bulunmadığı, çalışmasının değişik yıllarda kesintiye uğradığı, uyuşmazlığa konu bir kısım tarihlerde ise başka işveren işyerinde çalışmasının kayıtlı olduğu görülmektedir. Diğer taraftan cetvelde kayıtlı 7252 ve 7257 sicil nolu işyerlerinin ise hangi işverene ait olduğu belli değildir.
Sosyal güvenlik kurumu kayıtlarının aksini gösterir dosyaya sunulmuş bir delil bulunmamaktadır. Hal böyleyken, mahkemece soyut iddiaya itibar edilerek, davacının belirtili tarihler arasında aralıksız çalıştığının kabulüyle çalışma süresinin belirlenmesi hatalıdır. Anılan sebeple, öncelikle hizmet döküm cetvelinde kayıtlı, 7252 ve 7257 sicil nolu işyerlerinin tescil bilgileri ile 1980-1989 yılları arasındaki kayıtlı çalışmalarına dair ayrıntılı işe giriş ve çıkış tarihleri sosyal güvenlik kurumundan sorulmalıdır. Neticeten, davacının davalıya ait işyerinde geçen çalışma süresi, sosyal güvenlik kurumu kayıtları esas alınarak belirlenmeli ve dava konusu alacak yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
Kabule göre, davacı işçinin 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde geçen çalışması bakımından hak kazandığı yıllık izin sürelerinin 1475 sayılı Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca tespit edilmesi gerekirken, tüm çalışma dönemi için yıllık izin sürelerinin 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirlenmesi hatalı olmuştur. Ayrıca, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, brüt yıllık izin ücreti alacağının net miktarının tespit edilmesinde yapılan kanuni kesintilerin denetlemeye elverişli şekilde gösterilmemesi de hatalıdır. Yukarıda belirtili yönlerden yapılacak değerlendirme neticesine göre, yıllık izin ücreti alacağının brüt tutarından yapılması gereken kanuni kesintilerin, damga ve gelir vergisinin yanı sıra işçi payına düşen sosyal güvenlik prim kesintileri olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Davanın ıslah edilen miktarı yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi de kabule göre bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.