Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7365 E. 2014/6495 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7365
KARAR NO : 2014/6495
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/02/2013
NUMARASI : 2011/479-2013/48

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık vardır.
Fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışma yapıldığının, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmaların bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de, anılan çalışmaların olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece davacının tüm çalışma süresinde haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı, dini bayramlarda iki gün hariç olmak üzere ve ulusal bayramların tamamında çalıştığı kabul edilerek, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmıştır.
Dosyaya davalı vekilince Haziran 2009 ayına ilişkin imzalı “personel devam kontrol çizelgesi” başlıklı belge sunulmuş; davacı vekilince de, 2010 yılının Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Kasım aylarına ilişkin aynı mahiyette düzenlenen belgeler sunulmuştur. Mahkemece, sunulan sözkonusu kayıtların usulünce değerlendirilmemiş olması hatalıdır. Anılan sebeple, öncelikle taraflardan sözkonusu kayıtlara karşı beyanları sorulmalı, bu kayıtlar bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. İtibarı kabil belgeler olduğu sonucuna ulaşılması halinde, gerekirse ek bilirkişi raporu alınarak, kayıtların bulunduğu dönem bakımından, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil günü çalışması olup olmadığı sadece bu belgeler nazara alınarak, çalışılan günlerin ve işe giriş çıkış saatlerinin ayrıntılı dökümlendirilmesi suretiyle belirlenmelidir. İlgili dönemlerde anılan çalışmaların kabul edilenden daha fazla olduğunun ortaya çıkması halinde, davacı taraf kararı temyiz etmediğinden usuli kazanılmış hak ilkesi nazara alınarak sonuca gidilmelidir.
Diğer taraftan, bir kısım şahitlerce davacının reyoncu, müdür yardımcısı ve en son müdür olarak görev yaptığı beyan edilmiştir. Mahkemece davacının, değişen görevlerinin çalışma düzenine etkisi hususu üzerinde durulmadan, tüm çalışma süresi boyunca aynı çalışma düzeninde çalıştığının kabulü de hatalı olmuştur. Anılan sebeple davacının, hangi tarih aralıklarında hangi görevlerde çalıştığı işverenden sorulmalı, gerekirse davacı asil dinlenilmeli, taraf şahitlerinin beyanlarına yeniden başvurulmalıdır. Neticeten, davacının değişen görevlerinin çalışma düzenine ve iş yoğunluğuna etkisi hususu değerlendirilmeli ve bir sonuca gidilmelidir.
Kabule göre de, davacının yıllık izinde geçen süresinin fazla çalışma hesabından dışlanması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu süre bakımından da fazla çalışma hesabı yapılmış olması hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.