Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7356 E. 2014/6688 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7356
KARAR NO : 2014/6688
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2011/110-2013/81

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı işyerinde 14.09.1998 tarihinde dış faturalama şefi olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 19.12.2008 tarihinde işveren tarafından feshedildiğini, açtığı işe iade davasının kabul edildiğini, süresinde işe başlatılması talebinde bulunmasına karşın bir ay içinde işe başlatılmadığını, işveren tarafından kısmi bir ödeme yapıldığını, ancak bu miktarın talep ettiği alacaklarını karşılamadığını, davalı işverenin yaptığı hesaplamada işyerinde yapılan zam oranlarını, işyerinde çalışmaya devam etse idi alabileceği ücreti, kıdem tazminatı tavanında meydana gelen artışları ve sosyal haklarını dikkate almadığını, işyerinde yılda iki kez 1/2 maaş olmak üzere toplam bir maaş tutarında olmak üzere verilen ikramiyenin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı farkları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının açtığı işe iade davasının kabul edilerek kesinleşmesi üzerine ödenmesi gereken miktarın 16.02.2011 tarihinde davacının banka hesabına yatırıldığını, bu ödeme dışında başkaca talep hakkı kalmadığını, ayrıca 2009 yılında şirket çalışanlarının maaşlarına zam yapılmadığını, ikramiye uygulaması bulunmadığını, 2008 yılına kadar yapılan uygulamanın ise personelin performansına bağlı prim olduğunu ve uygulamanın da 2009 yılında kaldırıldığını, davacının kullanmadığı yıllık izin ücret alacağı ve eksik ödenen tazminat alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarının hesaplanmasına esas alınacak ücretin belirlenmesinde uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacının iş sözleşmesi 19.12.2008 tarihinde fesh edilmiş açmış olduğu işe iade davasının kesinleşmesinden sonra süresi içerisinde işe alınmak üzere müracaat ettiğinde talebinin 16.12.2010 tarihinde işverene tebliğine rağmen işverence bir aylık kanuni sürede davacı işe başlatılmamıştır. Dolayısıyla 16.01.2011 itibariyle feshin kesinleştiği kabul edilerek bu tarihteki ücreti esas alınarak istekler hasaplanmalıdır.
Mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda, “davacıya 2009 yılında en son ödenen ücretine %4,5 veya %5 civarında ücret artışı yapılmak suretiyle işe iadesi sonucunda işe başlatılmaması nedeniyle uygulanmış olan ücret ve diğer unsurları için tespit edilebilen makul ücret oranında uygulama yapılabileceği” belirtilmiştir. Hükme esas alınan hesap bilirkişisinin raporunda ise, “Hizmet sözleşmesinin 5 maddesi gereğince davacının yılda en az 1 kez ücret artısı talep hakkı bulunduğu nazara alınarak, 2009 yılında çalışması halinde Nisan ayında aylık ücretine ortalama % 4,75 oranında zam uygulanacağı, bu tarihten sonrası için ise davacı ile aynı işi yaptığı anlaşılan başka bir işçinin ücretlerine yapılmış olan zam oranları uygulanarak, davacının 19 12.2008 ilâ 16.01 2011 tarihleri arasındaki brüt ücret miktarının tespit edildiği,” belirtilmiş, ayrıca işyerinde çalışmaya bağlı olarak belirlenen performans primi de eklenmek suretiyle belirlenen brüt ücret üzerinden davacının talep ettiği alacakları hüküm altına alınmıştır. Davacının kıdem tazminatına ilişkin isteğin davacının ücretinin kıdem tazminatı tavan miktarını aşması sebebiyle bu miktar üzerinden hesaplanması doğru ise de, davacının çalışmadığı dönem için performans primi hesabı yapılarak giydirilmiş ücret ile ihbar tazminatı hesaplanması hatalıdır.
Diğer yandan, davacı ikramiye alacağı talebinde bulunmuşsa da, bu alacağın performansa göre çalışılan süre itibarı ile ödenen performans primi olduğunun anlaşılmasına göre davacının çalışmadığı dönem için bu alacağın hüküm altına alınması da hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.