Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7145 E. 2014/6155 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7145
KARAR NO : 2014/6155
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Denizli 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2012/152-2012/7

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, iş sözleşmesinin işverence haksız fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, genel tatil, fazla çalışma ile ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının davalı şirketin Eskişehir Seyitgazi Şubesinde çalışmakta iken, eşi ile yaşadığı olumsuz olaylar nedeniyle, Eskişehir’den uzaklaşmak istediğini, dava dilekçesinde bahsedildiği gibi, 27.07.2010 tarihinde istifa dilekçesini davalı şirkete verdiğini, davalı şirketin istifayı kabul ettiğini, ancak ihbar süresi nedeniyle yasal sürenin tamamlanmasını istediğini, davacının bir hafta daha çalıştığını, sonra bilgi vermeden işyerinden ayrıldığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir,
2-İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.
Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır. Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için sözkonusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak süre tanıması gerekmez.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih sebebi bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının 27.03.2008-27.08.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde bakıcı personel olarak görevli yaptığı, 2010 yılı şubat ayında itibaren davalının Eskişehir Şubesindeki işyerinde çalıştığı, 27.07.2010 tarihli yazılı dilekçe ile geçici olarak görevlendirildiği Eskişehir Şubesinde 3 aydan fazla süre çalıştığı halde asıl görev yerine geri alınmadığı ve ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek tüm haklarını saklı tutmak kaydı ile istifa ettiğini beyan ettiği, sözkonusu dilekçenin davalı tarafından işleme konulmadığı ve davacının çalışmaya devam ettiği, mahkemece davalının haklı feshi ispat edemediği gerekçesi ile davacının ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamı ve taraf tanık beyanlarına göre ücret alacağının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği gözetilmeksizin ihbar tazminatının reddi yerine kabulü isabetsizdir.
3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacının bakıcı personel olarak davalı işyerinden ayrılmaksızın sürekli çalıştığını ileri sürdüğü, duruşmada dinlenen davacı tanığı S.. B..’nun işyerinde 3 vardiya halinde çalışma yapıldığını ve bakıcı personelin 4 saat fazla çalışma yaptığını, davalı tanıklarının ise işyerinde vardiyalı çalışma olduğunu ancak 2 saat fazla mesai yapıldığını beyan ettikleri, mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporuna göre davacının Eskişehir Şubesinde çalıştığı süre boyunca, davacı tanığı B.. G..’in beyanına göre haftada 6 gün, günde 16 saat çalıştığı ve haftada 39 saat fazla mesai yaptığının kabul edildiği anlaşılmıştır. Dosya içeriği ve taraf tanık beyanları göre davacının fazla mesaisinin haftanın altı günü, günlük ortalama 2 saat olarak hesaplanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.