Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/7050 E. 2014/6341 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7050
KARAR NO : 2014/6341
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Sorgun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2013
NUMARASI : 2011/566-2013/96

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacının ücretinin miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda mahkemece tanık beyanları dikkate alınarak 1.386,95 TL brüt ücret üzerinden hüküm kurulmuştur. Taraflar arasında ücretin miktarı ihtilaflı olup, yukarıdaki esaslara göre emsal ücret araştırması yapılarak davacının ücretinin tespiti ile davacının taleplerinin hüküm altına alınması gerekirken tanıkların beyanlarına göre ücret tespit edilerek eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davalı tarafça temyiz aşamasında, davacının imzası bulunan ödeme belgeleri sunmuştur. İtiraz niteliğinde bu belgeler yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir. Bu nedenle anılan ödeme belgelerine karşı davacı tarafa diyecekleri sorulmalı, belge içerikleri sabit olduğu takdirde ödeme belgelerindeki yapılan ödemeler dikkate alınmalı, yıllık izin formları ve taraf tanık beyanları dikkate alınarak kış aylarında yıllık izin kullanılıp kullanılmadığı değerlendirilmeli, yeniden ek bilirkişi raporu alınmalı ve çıkan sonuca göre karar verilmelidir.
4-Davacı vekili tarafından dosyaya 44 adet takograf kaydı sunulmuştur. Fazla çalışmanın tespiti hususunda söz konusu kayıtlar incelenmeden tanık anlatımlarına göre fazla çalışma ücretinin tespit edilmiştir. Sunulan takograf kayıtları incelemeden fazla çalışma hususunda düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Davacının hüküm altına alınan fazla çalışma, hafta tatili,ulasal bayram ve genel tatil ücreti alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
Somut olayda ıslah dilekçesine karşı davalı tarafça kanuni süresi içinde zamanaşımı definde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davalının zamanaşımı defi hususunda gerekirse bilirkişiden ek rapor aldırılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.