Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6925 E. 2014/6167 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6925
KARAR NO : 2014/6167
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Sakarya İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2013
NUMARASI : 2012/314-2013/176

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı S.. M.., kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ve davacının kendi isteği ile işe devamsızlık yaptığını, haklı ve geçerli bir mazeret ileri sürmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı A… Sosyal Hizmetleri Ltd. Şti. davacının izin ve mazereti olmaksızın işe devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin işverence feshedilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacı işçi iş sözleşmesinin 15.05.2011 tarihinde işverence feshedildiğini, davalı şirketin koordinatörü tarafından istifa dilekçesi ve ibraname vermesinin istendiğini, almadığı parayı almış gibi imza atmayacağını söylemesi üzerine işten çıkartıldığını iddia ederken; davalılar davacının 15.05.2011-31.05.2011 tarihleri arasında devamsızlık yaptığını, 06.06.2011 tarihinde davacıya mazeretini bildirmesi için ihtar
gönderildiğini, ancak davacı tarafından adres değişikliği bildirilmediği için ihtarın tebliğ edilemediğini, davacının Marmara Üniversitesi öğrencisi olup izinli olarak sınavlara girdiğini, devamsızlık yaptığı dönemin de sınav dönemine denk geldiğini savunmuşlardır. Davacının 15.05.2011 tarihinden sonra işe gelmediği sabit olup, o tarihte iş sözleşmesinin işverence feshedilip feshedilmediği hususu ihtilaflıdır. Davacının kuzeni ve aynı zamanda şirket eski çalışanı olan davacı şahidi E.. B.., davacının davalı şirketin koordinatörü ile aralarında geçtiğini iddia ettiği konuşmayı telefonda kendisine anlattığını beyan etmiş olup, davacının iddiasını ispat amacı ile bu şahit beyanından başka delili bulunmamaktadır. Davacı şahidinin beyanı da bilgi ve görgüye dayanmamaktadır. İş sözleşmesinin 15.05.2011 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiği davacı tarafından yöntemince ispatlanamadığı gibi, davacı 15.05.2011 tarihinden sonraki devamsızlığı için geçerli bir mazeret de sunmamıştır. Bu durumda; iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğinin kabulü dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Haklı bir sebep olmaksızın iş sözleşmesini fesheden işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağından, davacının anılan taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.