Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6877 E. 2014/4873 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6877
KARAR NO : 2014/4873
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2012/43-2013/122

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde bireysel müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesini fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının yaptığı fazla çalışmaların elektronik sistem üzerinden takip edilerek ödendiğini, işçi feshinin haklı nedene dayanmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle istekler hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Sözkonusu alacakların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de iddia edilen dönemlerde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu alacakların yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretleri hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Dosya arasındaki bordrolarda bu alacak için ayrı bir sütun mevcut olmakla birlikte, sıfır ibaresi yer aldığı görülmektedir. İşveren tarafından puantaj, vb belgeler sunulmamış, yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre alacak hesaplanarak hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafından ibraz edilen bir kısım bilgisayar çıktılarında davacının işlem saatleri takip edilebilmektedir. Mahkemece, yapılan işin niteliği gereği bilgisayar kullanımı ile doğrudan bağlantılı olduğu dikkate alınarak, bankadan bilgisayar açılış kapanış saatlerini gösteren tüm kayıtlar istenmeli, sunulmaması halinde bilgisayar mühendisi bilirkişi aracılığıyla işyerinde davacının kullandığı bilgisayar inceletilerek giriş çıkış saatleri netleştirilmeli, diğer deliller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle bir sonuca varılmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.