Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6772 E. 2014/5497 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6772
KARAR NO : 2014/5497
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2013
NUMARASI : 2011/572-2013/67

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususu tartışmalıdır.
Dosya içerisinde bulunan davacının imzasını havi 11.03.2011 ibra tarihli ibranamenin, “200 yılı öncesi kullanmadığım (3 aya yakın) izinlerim ve doğmuş ve doğacak tüm haklarım saklı kalmak kaydı ile (Dava hakkım saklı olmak üzere)” şerhini taşıdığı, söz konusu yazının davacıdan sadır olduğu ve bu hususun taraflar arasında ihtilafsız olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı 27.09.2012 tarihli oturumda, “2000 yılından itibaren izinlerini kullandığını, 2000 yılından sonrası için kullanacağım izin hakkı veya karşılığı olmadığını, 2000 yılı öncesi kullanmadığı izinleri olduğunu ancak ne kadar kullandığını ne kadar kullanmadığını bilmediğini” ifade etmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, davacının bu beyanı “matematiksel bir açıklama olup, kastedilenin 2000 yılı öncesi izin hakları” şeklinde değerlendirilmiş, 27.09.2012 tarihli oturumdaki yeminli beyanı ile ibranamedeki kaydın örtüştüğü belirtilerek 2000 yılı öncesi yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmış ve bu hesap doğrultusunda alacak hüküm altına alınmış ise de, mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun görülmemiştir. Davacının 2000 yılı öncesine dair yeminli beyanında ne kadar izin kullandığını bilmediğini ifade etmesi karşısında, ibranamedeki kayıtta belirtilen kadar yıllık ücretli izin alacağına hak kazandığını kabul etmek gerekir. Mahkemece davacının 90 gün yıllık ücretli izin alacağı hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.