Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6523 E. 2014/6041 K. 14.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6523
KARAR NO : 2014/6041
KARAR TARİHİ : 14.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2013
NUMARASI : 2011/391-2013/105

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 10.07.2007-31.03.2011 tarihleri arasında davalı belediyenin değişik taşeronlarında çalıştığını, müvekkili ile aynı statüde çalışan diğer işyeri çalışanları tarafından davalar açıldığını ve davaların kazanıldığını, müvekkilinin fazla mesai ücreti alacakları ödenmediğinden iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ücretli izin, fazla mesai alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde belirtilen tarihlerde hangi taşeron nezdinde çalıştığını açıklaması gerektiğini, davacının tüm özlük haklarının çalışan firmaların sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirket ile davacının çalıştığını iddia ettiği şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, işe alınacak kişilerin belirlenmesi, işten çıkarma yetkisine müvekkili belediyenin karışmadığını beyanla haksız ve kanuni dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı bağlamında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davacı haftada altı gün saat 07:00-19:00 arası çalıştığını iddia ederken davacı tanıkları davacının haftada altı gün saat 07:00-18:30 çalıştığını beyan etmişlerdir. Davalı ise davacının saat 08:00-17:00 arası bir saat öğle dinlenmesi ile çalıştığını savunurken davalı tanıkları ise davacının saat 08:00-17:00 arası birbuçuk saat ara dinlenme ile çalıştığını beyan etmişlerdir. Dosyada yer alan 2010-2011 arası davacı tarafından imza itirazına uğramayan puantajlarda davacının çalışma şekli haftada altı gün saat 08:00-17:00 arasıdır. Bilirkişi ise davacının haftada alt gün saat 07:00-19:00 arası çalıştığını kabul ederek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Davacı tarafından bilirkişice kabul edilen çalışma süresi ispat edilememiş olup tüm dosya kapsamı ve özellikle imzalı puantajlar dikkate alındığında davacının çalışma şeklinin haftada altı gün saat 08:00-17:00 arası olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışma şeklinde ise davalının da kabulünde olduğu üzere bir saatlik ara dinlenmesinin düşülmesi ile haftalık çalışma süresinin kırksekiz saat ve fazla çalışma süresinin haftada üç saat olduğu açıktır. Mahkemece yüksek fazla çalışma ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.