Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6517 E. 2014/6036 K. 14.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6517
KARAR NO : 2014/6036
KARAR TARİHİ : 14.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2011/633-2013/141

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 19.10.2007-15.04.2011 tarihleri arasında davalı işverenlik nezdinde çalıştığını, davalı yan tarafından işyerinin kapatılacağı söylenerek iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai alacağı ile genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 19.10.2007-10.05.2011 tarihleri arasında müvekkili işverenlik nezdinde çalıştığını, 06.05.2011 Cuma günü, 09.05.2011 Pazartesi günü ve 10.05.2011 günü işe gelmemesi sebebiyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, tazminat hakkı bulunmadığını, tüm alacaklarının ise ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Bilindiği üzere, Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Mahkemece, “Dava, cevap, ıslah dilekçeleri, bilirkişi raporu, tanık beyanları, kurum kayıtları, emsal ücret araştırması ve tüm dosya kapsamından davalı işverenliğin feshinin hukuka aykırı olduğundan davacı lehine kıdem, ihbar, yıllık izin, genel tatil, bayram tatil, ücret alacakları hüküm altına alınmış, kabule göre yargılama gideri ve vekalet ücreti hüküm altına alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur” denilerek hüküm oluşturulmuştur.
Görüldüğü gibi mahkemenin kararı gerekçe bakımından yetersizdir. Ancak dosyanın geçirdiği süreç ve usul ekonomisi birlikte değerlendirildiğinde bu husus ayrıca bozma sebebi yapılmayarak mahkeme kararı eleştirilmekle yetinilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacı ücretinin asgari ücret üzerinden gösterilmesi sebebiyle işverenle konuştuğunu ve işverenin kendisine işyerini kapattığını beyan ederek 15.04.2011 tarihinde işten çıkarttığını iddia etmiştir. Davalı ise davacının 06.05.2011 tarihinden itibaren mazeret bildirmeksizin devamsızlık yaptığı için iş sözleşmesinin haklı sebeple sona erdirildiğini savunmuştur. Davacı şahitleri fesih tarihinde işyerinde çalışmamakta olup, fesih konusunda doğrudan bilgi sahibi değildirler. Davalı şahitleri ise işyerinin taşındığını ve davacının gelmediğini beyan etmişlerdir. Tüm şahit anlatımlarına göre davacının ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na asgari ücretten gösterildiği ve ücret ödemelerinde aksamalar olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada ödeme belgeleri de olmadığından iş sözleşmesinin davacı tarafından ücretlerinin ödenmemesi ve gerçek ücreti yerine Kuruma asgari ücretten bildirim yapılması sebebiyle haklı sebeple feshedildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu itibarla davacının ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır.
3-Mahkemece ulaşılan sonuca göre de; davacının ücret talebini ıslahla daraltmasına rağmen bu hususun vekalet ücretinin belirlenmesinde dikkate alınmaması isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.