Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6514 E. 2014/5599 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6514
KARAR NO : 2014/5599
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2013
NUMARASI : 2009/435-2013/109

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, yıllık izin, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının haklı neden bulunmadan iş sözleşmesini feshettiğini, tazminat alacağına hak kazanmadığını, sair hak kazandığı halde ödenmemiş işçilik alacağının da bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında, dava konusu yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacağında yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davalı vekilince dosyaya sunulan bir kısım ücret alacağı ödemelerine ilişkin makbuzlara, davacı tarafça makbuzlardaki bilgilerde tahrifat yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiş, mahkemece de anılan itirazın değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda tahrifat belirlenen makbuzlar için, tahrifata uğramadan önceki halin esas alınması gerektiği yönündeki mahkeme kabulü isabetlidir.
Ancak, hükme esas alınan hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, 04.03.2009 tarihli 100,00 TL bedelli (tahrifata uğramadan önceki miktarı) “maaş avansı” açıklamalı, 02.03.2009 tarihli 30,000 TL bedelli( tahrifata uğramadan önceki miktarı) “maaş
avansı” açıklamalı, 12.03.2009 tarihli 400,00 TL bedelli “izin ücreti+maaş avansı” açıklamalı makbuzlarda belirtili ilgili ödemelerin dava konusu hesaplanan aylık ücret ve yıllık izin ücreti alacağından mahsup edilmemesi hatalıdır.
Yine, 03.02.2009 tarihli 200,00 TL bedelli (tahrifata uğramadan önceki miktarı) “mesai+ maaş avansı” açıklamalı makbuzda belirtili ödemenin, dava konusu fazla çalışma ücreti ve aylık ücret alacağına isabet eden kısımlarının ilgili alacaktan düşülmemesi; 17.06.2008 tarihli 900,00 TL bedelli “bayram mesaisi+maaşa mahsup” açıklamalı makbuzda belirtili ödemenin ise bayram tatili çalışmasına isabet eden kısmının hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağından düşülmemesi hatalı olmuştur.
Davalı vekilinin, iki alacak kalemi bilgisinin birlikte yer aldığı makbuzlardaki ödemelerin her bir alacağa isabet eden kısmının açıklanamayacağını beyan ettiği nazara alındığında, yukarıda belirtilen bu şekilde hazırlanmış makbuzlardaki ödemelerin yarımşar oranda makbuz üzerinde yazılı alacaklara dair olduğu kabul edilerek sonuca gidilmelidir.
3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Somut olayda, dosyaya bir kısım imzalı ve fazla çalışma ücreti tahakkuklu bordrolar sunulmuş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda anılan tahakkuklu bordroların nazara alınmaması hatalı olmuştur. Yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde, tahakkuklu bordrolar nazara alınarak fazla çalışma ücreti alacağı değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
4-Kabule göre de, davanın hakkaniyet indirimi haricindeki reddedilen miktarı nazara alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi