Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6487 E. 2014/5257 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6487
KARAR NO : 2014/5257
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2013
NUMARASI : 2011/307-2013/9

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini, kendisine ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının başka bir işçiye ait telefon şifresini kullanmak sureti ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II maddesine aykırı davrandığını, O.. Z.. adlı işçinin yıllık izinde olduğu süreler içinde kendi telefon şifresi kullanılarak görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler sebebi ile kendisinden ücret kesildiğini, tüm bu belgelerin davacının sadakat yükümüne aykırı davrandığını ve ahlak-iyiniyet kurallarını ihlal ettiğini gösterdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece feshin haklı sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Dosya içeriğine göre, davacının 11.06.2007-10.01.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde yükleme boşaltma işçisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin, işçinin, ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı gerekçe gösterilerek 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesine dayalı olarak haklı neden belirtilerek feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı işyerinde çalışan dava dışı işçinin işyerindeki telefonu kullanarak görüşme yaptığından bahisle ücretinde kesinti yapılması üzerine dava dışı işçinin bu kesintiye ilişkin telefon görüşmelerinin yapıldığı dönemde izinli olduğu ve kesinti yapılan kadar telefon kullanmadığını beyanla itiraz ettiği, davalı işverenden söz konusu telefon görüşme kayıtlarını istediği, bu kayıtlarda sıklıkla aranan numarayı çevirdiğinde karşısına davacı işçinin eşinin çıkması üzerine, davacıya durumu anlattığı ve davacının kendi şifresini kullandığını kabul ettiği, bunun üzerine davacıyı işveren şikayet ettiği, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesinden sonra da işyerinde çalışan dava dışı işçi tarafından aynı gerekçe ile davacı işçi hakkında şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisinde bulunan tutanaklar ve tanık beyanları dikkate alındığında davacı işçinin davranışları sadakat borcuna aykırılık oluşturduğundan işverene haklı fesih imkanı tanımaktadır. Bu durumda davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.