Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6327 E. 2014/6854 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6327
KARAR NO : 2014/6854
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2010/911-2013/91

Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davacının, davalılara ait işyerinde 10.09.2005-10.06.2010 tarihleri arasında kalite kontrolcü olarak çalıştığını, iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshettiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, taleplerini 01.11.2012 tarihinde ıslah ederek artırmıştır.
Davalılar vekili; davacının, davalı H.. E..’ın işyerinde 10.04.2006 tarihinde paketleme ve ambalajcı olarak işe başladığını, kendisinin işi bıraktığını, iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, resmi bayram ve tatillerde çalışmadığını, yıllık izinlerin kullandırıldığı belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 10.09.2005 tarihinde davalı H.. E..’ın işyerinde işe başladığı, 2008 yılında aynı yerde E.. Ayakkabı Ltd. Şti.’nin kurulduğu, çalışmasına bu işyerinde devam ettiği, iş sözleşmesini işçinin haklı olarak feshettiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, yıllık izinlerini kullandığına dair belge sunulmadığı, fazla mesai yaptığı ve resmi tatillerde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatına ve diğer alacaklara esas alınması gereken süre konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin işverene ait işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir.
İşçinin işyerinde fiilen çalışmaya başladığı tarih en az bir yıllık sürenin başlangıcıdır. Tarafların iş ilişkisi kurulması yönünde varmış oldukları ön anlaşma bu süreyi başlatmaz. Yine iş sözleşmesinin imza tarihi yerine, fiilen iş ilişkisinin kurulduğu tarih, tazminatına hak kazanma ve hesap yönünden dikkate alınması gereken süreyi başlatacaktır. İşçinin çıraklık ilişkisinde geçen sürelerde kıdem tazminatına esas alınacak süre yönünden değerlendirilemeyecektir. Buna karşın deneme süresi, kıdem süresine eklenir.
Mülga 1475 sayılı Kanun’un 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir şarttır.
Dosya içeriğinden, davacının, 10.09.2005-10.06.2010 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını ileri sürdüğü, davalının, davacının 10.04.2006 tarihinde paketleme ve ambalajcı olarak işe başladığını iddia ettiği, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacının, 1034052 sicil sayılı davalılardan H.. E..’a ait işyerinde 10.04.2006-01.11.2006, 10.05.2007-29.01.2008 tarihleri arasında, 1309244 sicil sayılı davalı E… Ayakkabı Deri lekstil Ltd. Şti.’nde 31.01.2008-01.02.2009, 17.03.2009- 30.11.2009, 09.01.2010-25.06.2010tarihleri arasında kesintili olarak çalıştığının görüldüğü, mahkemece, davacının 10.09.2005 – 10.06.2010 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının kabul edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı ve davalı şahitleri beyanlarında, davacının çalışmasının kesintili veya kesintisiz çalışma olup olmadığı hususunu ve işe başlama tarihini açıklamamışlardır. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında kesintili çalışma yapıldığının ve işe başlama tarihinin 10.04.2006 olduğunun belirtilmesi karşısında, taraf şahitleri yeniden dinlenilerek, davacının çalışmasının kesintili veya kesintisiz çalışma olup olmadığı ve işe başlama tarihi tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının aksinin aynı nitlekte delillerle ispatlanması gerektiğide gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.