Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6254 E. 2014/4459 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6254
KARAR NO : 2014/4459
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/03/2013
NUMARASI : 2012/185-2013/117

Hüküm süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 05.10.2005-15.03.2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını fazla mesai, ulusal bayram, dini bayram ve diğer resmi tatillerin ücretlerinin ödenmesini istediğini bu hakları ödenmeyince iş akdini 15.03.2012 tarihinde haklı nedenle feshettiğini fazla mesai yaptığını genel tatillerde ve bayram tatillerinde çalıştığını yıllık iznini kullanmadığını belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma alacağı, hafta tatili alacağı, genel tatil alacağı ile yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, davacının işe gelmemesi nedeniyle devamsızlığının mazeretinin sorulduğunu, davacının mazeret beyan etmediği için haklı olarak iş akdinin feshedildiğini, davacının istikrarsız olduğunu 15.12.2011 tarihinde kendi isteği ile ayrıldığını hiç bir hak ve alacağının kalmadığını açıkça beyan ettiğini, 09:00-18:00 arası çalıştığını, hafta tatilini kullandığını bayramlarda çalışmadığını fazla çalışması olduğu takdirde karşılığının ödendiğini beyanla davacının şartları bulunmayan alacak istemlerinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece bilirkişi hesaplamaları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Dosya kapsamından davacının, davalıya ait işyerinde 27.09.2005-15.03.2012 tarihleri arasında lastikçi ve yıkamacı olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı çalıştığı süre içerisinde fazla mesai yaptığı iddiası ile fazla mesai ücreti talebi mahkemece reddedilmişse de davacı tanıklarının beyanları arasındaki tutarsızlık dikkate alınarak, dosya içeriği davalı tanıklarının beyanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, davacının haftanın altı günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla mesai ücreti talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçi, işçilik alacakları ödenmediği gerekçesi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davalı işveren davacının izinsiz ve mazeretsiz devamsızlık yaptığı gerekçesi ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, dosya kapsamından davacının fazla çalışma alacaklarının bulunduğu ve bu alacaklarının ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiği kıdem tazminatına hak kazanacağı düşünülmeden yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre davacının yıllık izin alacağının 1.433,10 TL için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği halde hatalı olarak 1.933,10 TL’na ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.