Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6247 E. 2014/4586 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6247
KARAR NO : 2014/4586
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2012/400-2013/100

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait iş yerinde 05.06.2009-22.09.2011 tarihleri arasında çalıştığını, sağlık sebepleri sebebi ile görevinin değiştirilmesini talep etmesi üzerine işverence darp edildiğini, ilgili eyleme ilişkin Kayseri 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/913 Esas- 2012/547 Karar sayılı dosyası üzerinden yapılan ceza yargılaması sonucunda işverenin mahkumiyetine karar verildiğini ileri sürerek 20.000.00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, uyuşmazlık konusu eyleme ilişkin yapılan ceza yargılaması sonucunda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, açıklanmayan bir hükme dayalı olarak tazminat davası açılmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında hükmedilen manevi tazminat miktarı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır .
Somut uyuşmazlıkta, iş yerinde 2 yılı aşkın bir süredir çalışmakta olan davacının, davalı işveren tarafından 22.09.2011 tarihinde yüz ve kol bölgesinde çizik ve ekimoz oluşacak şekilde darp edildiği Kayseri 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/913 Esas- 2012/547 Karar sayılı dosyası içeriği ile sabittir.
Borçlar Yasası’nın 47. (6098 sayılı Kanun 58.m) maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru
doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olayın oluşu, kusur durumu ve fiilin ağırlığı gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.