Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6175 E. 2014/4799 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6175
KARAR NO : 2014/4799
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 14. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/02/2013
NUMARASI : 2009/971-2013/90

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı Kanun’un 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı Kanun’un 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet sözleşmeleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun’un 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından sözkonusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunu’un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumludur.
Dosya içeriğinden, davacının 01.08.2007-08.11.2008 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, 01.11.2008-22.08.2009 tarihleri arasındaki çalışmasının 1182462 sicil numaralı işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği, bu suretle dava konusu işyerinin, gerçek şahıs olan davalı işverenden, davadışı bir başka şirkete devredildiği, davacının ara vermeden aynı işyerinde çalışmaya devam ettiği ve iş sözleşmesinin, davadışı şirket tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiği anlaşılmaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular ışığında davalının temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, işyerini devreden işveren olan davalının, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu sebeple, anılan talepler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
3-Davalının kıdem tazminatı yönünden sorumluluğu ise, 1475 sayılı Kanun’un 14/2. maddesi uyarınca, kendi dönemi ve devir tarihindeki ücret ile sınırlıdır. Bu itibarla, açıklanan esaslar doğrultusunda davalının sorumlu olduğu kıdem tazminatı miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile verilen karar isabetsizdir.
4-Davalının, fazla mesai, genel tatil ve ücret alacakları yönünden sorumluluğu da, 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereğince, devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken miktarlar ile sınırlıdır. Buna göre, mahkemece, devir tarihi itibariyle ödenmesi gereken miktarlar belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.