Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/6122 E. 2014/4931 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6122
KARAR NO : 2014/4931
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2010/1219-2012/1078

Hüküm süresi içinde davalı A… İnşaat Maden San. Ltd. Şti. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, tırmıkçı olarak davalının Afganistan’daki havaalanı ve yol inşaatında aylık 1.100,00 USD ücret ile çalıştığını iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatları ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının iş sözleşmesini kendi isteği ile sona erdirdiğini, herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarakdavanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı A… İnşaat Maden San. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı Kanun’un 8. ve 37. maddelerinin işverene yüklenen bu konuda bazı yükümlülükler de gözardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümüne yardımcı nitelikte olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma şartları ve benzeri konularda kanuni güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmiş olması, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma şartlarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında taraflar delillerinin değerlendirilmesi sırasında, işverence düzenlenmesi gereken bu tür belgelerin düzenlenmiş olup olmamasının da gözetilmesi gerekir.
İş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı durumlarda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalıdır.
Somut olayda mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda ücret araştırması yapılmadan, şahit beyanları değerlendirilmek suretiyle belirlenen ücret miktarına göre dava konusu alacakların hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.