Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/5681 E. 2014/5738 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5681
KARAR NO : 2014/5738
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : Adıyaman İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2011/57-2013/98

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı TPAO’da muvazaalı olarak çalıştırılırken, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, davalı ortaklığa karşı açılan işe iade davasının kabul edildiği ve iş sözleşmesinin haksız feshedildiğinin mahkeme kararı ile saptandığını, işyerinde teknik eleman olarak 04.04.2001 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği tarihine kadar çalıştığını, davalı işyerinde kök ücret uygulaması bulunduğunu, ancak ücretinin kök ücret üzerinden değil asgari ücret üzerinden ödendiğini, sendikaya üyelik başvurusu üzerine işten çıkarıldığını, kök ücret uygulaması olan işyerlerinde sendikalı olsun olmasın bütün işçilere kök ücretin altında ücret ödenemeyeceğini, ödenen ücret ve diğer işçilik alacaklarının kök ücretten düşük olması sebebiyle doğan fark kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı ile dört aylık boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatı fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı işveren, husumet itirazında bulunarak, müvekkilinin dönemsellik arz eden bazı işleri ihale yolu ile bir bütün olarak anahtar teslimli hizmet satın aldığını, davacının tüm özlük haklarını ve işten çıkarılma yetkisinin müteahhide ait olduğunu, yüklenici ile müvekkili arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olduğuna ilişkin beyanları kabul etmediklerini, niteliği gereği dönemsellik arz eden işlerde asla kadrolu personel çalıştırılmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık işe iade davası ile davalı kurumun işçisi olduğu belirlenen davacının, davalı işyerinde çalışan diğer işçilere tanınan kök ücret yönetmeliğinden yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı olarak talep ettiği alacaklara ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı aynı mahkemenin 2008/16 esas sayılı dosyasında açtığı davada davalıya ait işyerinde muvazaalı olarak müteahhit işçisi olarak gösterilmek suretiyle çalıştırıldığını, davalı TPAO işyerinde kadrolu işçilerle birlikte çalıştığını ve davalı işyerinde iş sözleşmesi ile çalıştığının tespitini istemiş, yapılan yargılama neticesinde davacının davalı işyerinde teknik eleman olarak çalıştığının tespitine karar verilmiş olup, verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Diğer yandan davacının Petrol-İş Sendikasına üye olmadığına ilişkin sendika yazısı, davalı tarafından yapılan ödemeleri gösteren belgeler, kapsam içi personel ücret yönetmeliği ve kök ücret tablosu dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı Ortaklığın Kök Ücret Yönetmeliğinin 1. maddesinde kök ücret için “Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı işyerlerinde belirsiz süreli hizmet akdi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan personele uygulanır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda sözkonusu düzenleme sebebi ile davacının toplu iş sözleşmesi ve kök ücret yönetmeliği kapsamında olmadığı belirtilerek davacının almakta olduğu ücret üzerinden alacakları hesaplanmıştır. Rapora itiraz üzerine alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda ise ilgili yönetmelikte yer alan kök ücret tablosuna göre davacının alacakları belirlenmiştir. Ancak davacının sendika üyesi olmaması, dolayısı ile işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden yararlanamadığı dikkate alındığında, Kök Ücret Yönetmeliğinin 1. maddesi gereği kök ücret uygulanmasını talep edemeyeceği açıktır. Buna göre, mahkemece alınan ilk bilirkişi raporundaki tespitlere göre belirlenen alacakların hüküm altına alınması gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.