Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/5475 E. 2014/15987 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5475
KARAR NO : 2014/15987
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2011/768-2012/1164

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirkete ait Kadıköy Poyraz sokakta bulunan otopark işyerinde 21.08.2006- 04.02.2011 tarihleri arasında çalışan davacının Maslak İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Kültürel Yurtlar Projesinde çalışma teklifini kabul etmemesi üzerine iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle tazminatsız olarak haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve fazla çalışma alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı İspark tarafından yapılan denetimlerde davacının hal ve hareketlerinin iş disiplinine uymadığını, araçlardan ücret aldığı halde fiş kesmediğinı, el terminal cihazlarna araçların kaydının girilmediğini, hakkında tutulan tutanaklara istinaden ispark tarafından iş sözleşmesinin sonlandırılmasının istendiğini davacı tarafından imzalanan iş sözleşmesi 6/1 maddesine göre davacının onayı olmaksızın proje değişikliğini kabul ettiğine ilişkin taahhüt verildiğini davacının yeni projede görevlendirildiğini işe gelmediğini haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinde muvafakati aranmaksızın geçici daimi olarak başka projede görevlendirilebileceği şirketin işyeri değişikliğinin hukuka uygun olduğu işyeri değişikliğini kabul etmeyerek işe gelmemesinin davalı şirkete iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkı tanıdığı yapılan feshin haklı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği hussu uyuşmazlık konusudur.
Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 1/6. maddesinde işçinin işyerindeki personel teknik şartnamesindeki hükümlere aykırı davranması halinde asıl işverenin talebi üzerine büyükşehir sınırları içerisindeki projelerin herhangi birinde temizlik , garsonluk, resepsiyon görevlisi gibi görevlerde muvafakati aranmaksızın geçici veya daimi olarak başka bir işyerine nakledilebileceği belirtilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesinde, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” hükmü yer almaktadır. Buna göre, işverence değişiklik önerisinin işçiye kanuni usule uyularak iletilmesi ve işçinin de kanundaki süre ve şekil çerçevesinde kabul beyanı ile hukuki geçerlilik kazanır.
4857 sayılı Kanun’un 22. maddesinin birinci fıkrasının asıl konuluş amacı işverenin tek taraflı değişiklik işlemlerine karşı işçiyi korumak; işçinin isteği dışında işini, işyerini ve diğer çalışma koşullarını değiştirecek işveren davranışlarına engel olmak ve bazı hallerde işçinin sözleşmesinin feshedilmesi yerine çalışma koşullarında belirli değişiklikler yapılması yoluyla iş sözleşmesinin sürdürülmesini sağlamaktır. Anılan hüküm, işçinin korunması esasına da uygun olarak, esas ve şekil bakımından mutlak emredici bir nitelik taşımaktadır. Bu açıdan aksinin kararlaştırılması mümkün değildir (Narmanlıoğlu, Ünal, İşverenin Çalışma Koşullarında Değişiklik Yapma Hakkını Saklı Tutan Sözleşme Hükümleri Bağlayıcı Mıdır?, MESS, Sicil İş Hukuku Dergisi, Eylül 2006, Sayı:3 s, 12).
4857 sayılı Kanun’un sözleşmesinin devamı sırasında işverenin çalışma koşullarında değişiklik yapmanın yolu kapanmış değildir. Kanun koyucu böyle bir ihtiyacın doğması halinde 22. maddenin birinci fıkrası hükmü öngörmüştür. İşveren, geçerli bir değişiklik nedeninin bulunması halinde maddede belirtilen yönteme uymak suretiyle çalışma koşularını esaslı tarzda değiştirebilecektir.
4857 sayılı Kanun Tasarısının 22. maddesinde çalışma koşullarının değiştirilmesi hususunda işverenin lehine saklı tutulan kayıtların bulunması halinde 22. maddenin ilk fıkra hükmünün uygulanmayacağı düzenlenmişti. Ancak, tasarının bu hükmü TBMM’de yapılan ikinci görüşmelerden sonra maddeden çıkarılmıştır. Böyle bir düzenlemenin 22. maddenin birinci fıkra hükmünü etkisiz ve anlamsız hale getireceği endişesi ile kanun koyucunun bu değişikliği yapmak zorunda kaldığı açıktır.
4857 sayılı Kanun’un 22/1. madde hükmünün yukarıda belirtilen konuluş amacı ve kesin bağlayıcılığı karşısında, işverenin çalışma koşullarını değiştirebilme hakkını saklı tutan sözleşme hükümlerinin geçerli olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Nakil yetkisinin geçerli olduğu kabul edilip ardından nakil işlemine uymayan işçinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebileceğini kabul etmek kanunun açık düzenlemesine ve işçiyi koruma ilkesine açıkça aykırılık teşkil edecektir. İşçiyi korumak için düzenlendiğinden şüphe edilmeyen bir kanun hükmünü işçi aleyhine sonuç doğuracak şekilde yorumlanması iş hukukunun temel ilkelerine uygun düşmemektedir.
Somut olayda, otopark görevlisi olarak Kadıköy’de çalışan davacının Disiplin Kurul Kararı uyarınca Maslak İstanbul teknik üniversitesi Arı Kültürel Yurtlar Projesinde resepsiyon personeli olarak görevlendirilmiş, davacı tarafından çalışma koşullarında esaslı değişiklik olması sebebi ile teklif kabul edilmemiştir. Davacının sırf sözleşmesinde nakil yetkisi var diye çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul zorunluluğu bulunmamalıdır. Davacı işçinin Kadıköy’deki işyerinde çalışmakta iken Maslak İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Kültürel Yurtlar Projesinde bulunan işyerinde çalışmasının istenmesi çalışma koşullarında esaslı değişiklik mahiyetinde olup, bunu yazılı olarak kabul etmeyen davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca feshedilmesi gerekirken, önelsiz ve tazminatsız olarak feshedilmesi 4857 sayılı Kanun’un 22. maddesine aykırıdır. Mahkemece ihbar ve kıdem tazminatının kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozulması gerekmiştir.

Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)

Dosya kapsamına göre, davacının otopark görevlisi olarak çalıştığı, işverenin P.Sokakta bulunan projesinde çalışırken araçlardan ücret aldığı halde fiş kesmediği, el terminal cihazlarına araçların kaydını girmediği, bu durumun ihbar olunan İspark tarafından tespit edilerek tutanaklar tutulup, davalı işveren şirkete bildirildiği, şirketin ihtarname göndererek işverenin başka bir projesinde görevlendirildiğinin bildirildiği, işçinin ihtarname ile değişikliği kabul etmediğini bildirdiği, yeni projede çalışmaması üzerine işveren tarafından işverenin haklı fesih hakkını öncelikle iş sözleşmesini koruma adına nakil yetkisi ile kullanmasının haklı fesih hakkını ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki işçinin yeni yerde çalışmayarak işi terk ettiği, fesih haklı sebebe dayandığından kararın onanması düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 05.06.2014