Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/5210 E. 2014/4634 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5210
KARAR NO : 2014/4634
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2010/939-2013/26

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, prim ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmadığını, ödenmemiş sair işçilik alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan ispatlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise işverene haklı fesih imkânı vermez.
Somut olayda davalı işyerinde mağaza yöneticisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından 27.09.2010 tarihli fesih bildirimi ile davacının görevli
olduğu mağazada yapılan iç denetim sonucunda iş etiğine uymayan davranışlarda bulunduğu, ara sayım talimatına ve işyeri çalışma saati prosedürüne uymadığı, işverenin güvenini kötüye kullandığı belirtilerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ II-e. maddesi gereğince feshedilmiştir. Mahkemece mütalaasına başvurulan bilirkişinin iş sözleşmesinin feshine dair yapılan değerlendirmeye itibarla işveren tarafından yapılan feshin haklı sebebe dayanmadığı sonucuna varılmış ise de fesih sebebi yapılan davacının eylemlerine ilişkin fesih öncesinde işyerinde denetim yapıldığı, denetim sırasında alınan davacının savunma yazıları ve diğer çalışanların beyanları ile işveren tarafından fesih sebebi yapılan söz ev davranışları sabittir. Denetim raporunun yayınlanma tarihinin fesih bildiriminden bir gün sonrasına ait olması işyerinde yapılan denetimin fesihten sonrasına ait olduğunu göstermez. Davalı işveren tarafından yapılan fesih bildirimi haklı sebebe dayandığının kabulü gerekir. Bu itibarla davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığından sözkonusu isteklerinin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.