Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/5070 E. 2014/2742 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5070
KARAR NO : 2014/2742
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2013/658-2013/29

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence sendikal sebeple fesih edildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı farkı, ücret farkı ve sendikal tazminat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili şirketin İstanbul’daki işyerinde üretim faaliyetini son vermesi sebebi ile davacının iş sözleşmesinin geçerli sebebe dayalı feshedildiğini, feshin sendikal sebebe dayanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işverence sendikal sebeple feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşverence yapılan feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri veya sendikaya girmeleri veya girmemeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. 3. fıkrada ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamayacağı kuralı mevcuttur. Konuya dair bir başka güvence bahsi geçen maddenin 5. fıkrasında öngörülmüş ve işçilerin sendikaya üye olmaları veya olmamaları sebebiyle iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği, yine kanuna uygun sendikal faaliyetler sebebiyle işten çıkarılamayacakları ya da farklı uygulamaya tabi tutulamayacakları hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
Somut olayda, 14.03.2006 tarihli ve 17.03.2006 tarihinde davacıya tebliğ edilen fesih bildiriminde; davalı şirketin almış olduğu 13.03.2006 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı ile inşaatı tamamlanan ve makine parkı hazırlanmış bulunan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesindeki yeni fabrika binasının üretim faaliyetine başlanacak olması ve imalat bölümünün Eskişehir’e nakledilmesi sebebiyle davacının halen çalışmakta olduğu Esenşehir Mahallesi, Doğukan Sok. No.9/2 Y. Dudullu/Ümranıye-Istanbul’daki üretim faaliyetine son verilerek imalat bölümünün kapanış işlemlerinin 20.05.2006 tarihi itibariyle yapılacağından; 15.05.2006 tarihinden geçerli olmak üzere iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesine göre fesh edildiği belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre, fesih bildiriminin davacıya tebliğ tarihi olan 17.03.2006 tarihinde davalıya ait aynı iş kolundaki işyerlerinde çalışan işçi sayısı tam olarak belirlenememektedir. Anılan tarihteki işçi sayısının davalı işverenden, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünden ve Bölge Çalışma Müdürlüğünden sorularak, gerekirse bu hususta şahit dinlenmek suretiyle saptanması gerekmektedir. Fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle işçi sayısının otuzun altında olması halinde ise, işverence dayanılan işletmesel sebebin gerçekten mevcut olup olmadığı, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususların araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.