Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/4838 E. 2013/6573 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4838
KARAR NO : 2013/6573
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra-inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine dair kesinleşen mahkeme kararından sonra süresi içinde başvurduğu halde işverence işe başlatılmaması nedeniyle işe başlatmama tazminatı, dört aylık ücret, kıdem ve ihbar tazminatları, izin ücreti, pirim ve dört aylık kıdem fark tazminatı için başlattığı icra takibine karşı yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilemsini talep etmiştir.
Davalı işveren davacının kesinleşen işe iade kararının davacı vekiline tebliğinden itibaren on günlük süresinde başvuruda bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece alacakların ödendiği usulünce ispat edilemediğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
4857 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İhbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı belirtilen fesih tarihindeki emsal işçi ücretine hesaplanır.
Dosya içeriğinden Üsküdar 2. İş Mahkemesinin 2007/10 esas sayılı dosyasında verilen işe iade kararı temyiz edilmeden 26.4.2007 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşen kararın davacıya 24.05.2007 tarihinde tebliğ edildiği davacının aynı günlü işe başlama isteğinin de 25.05.2007 tarihinde işverene tebliğ edildiği ve davalı işveren 22.06.2007 tarihli cevabında davacının 25.06.2007 taarihinde işe başlamasını istediği ve aynı işe çağrı metnini bu defa normal posta ile yetişmeyeceği gerekçesi ile 152 nolu yıldırım telgrafla davacıya bildiridği ve talgarafın davacıya 22.06.2007 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davalının normal posta yolu ile çıkardığı işe davet yazısı davacıya 29.06.2007 tarihinde tebliğ edildi ise de bundan önce davacının yıldırım telgraf ile işyerine satış sorumlusu olarak işe davet edildiği analşıldığına göre o tarihte başka, işyerinde çalışan davacının süresinde yapılan bu çağrıya uyarak gelip başlamadığından davacının işe başlama konusunda samimi olmadığı anlaşıldığından işe başlatmama tazminatı ile dört aylık boşta geçen süre ve bu süreden kaynaklanan kıdem fark tazminatını hak edemeyeceği değerlendirilerek takibe konu alacak miktarının belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilemsi hatalı olup bozma nedenidir.
2-Davacı prim alacağı talebinde bulunmuş bu konudaki tek tanığı davacının ilave prim aldığını genel olarak beyan etmiş ise de işyerinde prim uygulmasının ne şekilde gerçekleştiği somutlaştırılamdığından bu konudaki isteminde reddi yerine kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.