Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/4508 E. 2013/6205 K. 25.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4508
KARAR NO : 2013/6205
KARAR TARİHİ : 25.03.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, seyyar görev tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının tayin edildiği pozisyon dışında başka bir pozisyonda çalıştığını, toplu iş sözleşmesinin 26. maddesinin (e) bendine göre, tayin edildikleri pozisyon dışında başka bir pozisyonda çalıştırılan işçi lehine olan primler ve seyyar görev tazminatının ödenmesi gerektiğini, bu konuda açılan davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın temyiz incelemesinde onanarak kesinleştiğini, talep edilemeyen dönem için seyyar görev tazminatı ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, seyyar görev tazminatının 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nda düzenlendiğini, seyyar görev tazminatına hak kazanabilmek için fiilen memuriyet mahalli dışında çalışılması gerektiğini ve belediye sınırları dışına çıkmayan bir kişiye seyyar görev tazminatı ödenemeyeceğini, toplu iş sözleşmesinde bazı hakların kaldırılmasının ve değiştirilmesinin mümkün olduğunu, toplu iş sözleşmesinin 26. maddesinden farklı pozisyonda çalışan işçilerin araziye çıksın – çıkmasın belediye sınırları içinde çalışsalar dahi seyyar görev tazminatına hak kazanırlar anlamı çıkarılamayacağını, vize edilen işçi sayısından fazla işçinin seyyar görevli olarak çalıştırılması ve seyyar görev tazminatı ödenebilmesinin ise mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının görevine ilişkin pozisyonu dışında başka bir pozisyonda çalıştırıldığı, toplu iş sözleşmesi’nin 26. maddesi son cümlesinde yer alan farklı pozisyonda çalıştırılan işçiye seyyar görev tazminatı ödenmesi gerektiğine ilişkin düzenlemenin toplu iş sözleşmesine farklı pozisyonda çalıştırmak suretiyle hak kaybına sebep olunmaması için konulduğunu, davacının farklı pozisyonda çalıştırılması sebebiyle seyyar görev tazminatı yönünden hak kaybına uğradığı bu sebeple toplu iş sözleşmesinin 26. maddesi (e) fıkrası son cümlesi gereğince seyyar görev tazminatı ödenmesi için işçinin farklı pozisyonda çalıştırılmasının yeterli olduğu, davacıya ait başka dosyada davacının farklı pozisyonda çalıştırılması sebebiyle taraflar arasındaki toplu iş sözleşmesinin 26/e. maddesi son cümlesi gereğince seyyar görev tazminatının davacıya ödenmesine karar verildiği, bu kararın da Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, davacının talep ettiği döneme ilişkin olarak davacıya seyyar görev tazminatı ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan 3. dönem toplu iş sözleşmesinin 116. maddesinde sözleşmenin yürürlük tarihinin 01.03.2011- 28.02.2013 tarihi olarak belirtildiği, 26/2-e. maddesinde ise “Tayin edildikleri pozisyon dışında bir pozisyon görevinde çalıştırılan işçilerin, tayin edildikleri pozisyonlara nazaran, aynı hizmet bölümü içinde eş veya daha yüksek dereceli pozisyonda çalıştırılmaları halinde, çalıştıkları günlere münhasır olmak üzere gündeliğinden ayrı olarak 01.03.2011 tarihinden itibaren 10 kuruş ödenmeye devam edilir. Bu ödeme, toplu iş sözleşmesinin ikinci yılının birinci ve ikinci altı aylarında ücret zammı oranında artırılarak ödenir. Ayrıca işçi lehine olan primler ödenir. Bu işçilere araziye çıkmaları halinde 6245 sayılı Kanun’da belirtilen esaslar dahilinde hak kazanacağı seyyar görev tazminatı da ödenir”, hükmü bulunmaktadır. Sözkonusu toplu iş sözleşmesinin Yolluk ve Seyyar Görev Tazminatı başlığı altındaki 50. maddesinde ise, “Yolluk ve Seyyar Görev Tazminatı konusunda, Harcırah Kanunu, Bütçe Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre ödeme yapılır. Toplu iş sözleşmesine göre belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve fiilen çalıştıkları pozisyonları seyyar görevli olarak vize edilmiş olan işçilere mevzuat çerçevesinde Seyyar Görev tazminatı ödenir”. hükmü yer almaktadır.
6245 sayılı Kanun’un seyyar olarak vazife gören memur ve hizmetliler başlığı altındaki 49. maddesinde “Asli görevleri gereği memuriyet mahalli dışında ve belirli bir görev bölgesi (Merkez veya il kuruluşuna dahil birimlerde il sınırı, bölge şeklinde çalışan birimlerde bölge sınırı) içinde fiilen gezici olarak görev yapan memur ve hizmetlilere gündelik ve (Aşağıda unvanları sayılanlar hariç) yol masrafı ödenmez. Bunlardan, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca görev unvanları ile iş ve çalışma özellikleri uygun görülenlere, bu bakanlıkça vize edilen cetvellere dayanılarak fiilen gezici görev yaptıkları günler için almakta oldukları aylık/kadro derecelerine göre müstehak oldukları yurtiçi gündeliklerinin üçte biri günlük tazminat olarak verilir. Takip memuru, gezici sağlık memuru, ebe, orman muhafaza memuru, koruyucu, koruma memuru, posta dağıtıcısı, hat bakıcısı, tahsildar, gezici başöğretmen ve görev niteliklerinin bunlara benzerliği Maliye Bakanlığınca onaylanacak diğer memur ve hizmetlilerin yol masrafları mutat taşıt araçlarına fiilen ödedikleri miktarlar üzerinden karşılanır” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacının talebi, belirli bir döneme ilişkin alacak isteğine ilişkin olmakla birlikte toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bu alacak için aynı zamanda ileriye yönelik bir tespiti de içerdiğinden kararın kesinliğinden sözedilemez. Mahkemece kararın kesinliğinden sözedilmesi hatalıdır.
Öte yandan, toplu iş sözleşmesinin 26/e. ve 50. maddelerinde seyyar görev tazminatı konusunda Harcırah Kanunu hükümleri uygulanacağı belirtildiğine göre 6245 sayılı Kanun’un “Seyyar Olarak Vazife Gören Memur ve Hizmetliler” başlığını taşıyan 49. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.