Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/4431 E. 2013/4831 K. 08.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4431
KARAR NO : 2013/4831
KARAR TARİHİ : 08.03.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işveren vekili, davalı işçinin davacı şirkette ”Ticaret Başkanı” sıfatı ile görev yapmakta iken yöneticilik tarzına uygun olmayan şirket aleyhine edimlerinin anlaşılması ve bunun üzerine kendisinden yazılı savunma istenmesine rağmen savunma vermemesi üzerine 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesi gereğince iş sözleşmesinin haklı ve tazminatsız olarak feshedildiğini, iş sözleşmesinin feshinden sonra yapılan incelemelerde, davalının bir çok belgesiz harcama yaptığının ve üzerinde kalan iş avansını iade etmediğinin anlaşıldığını, davalının talep edilen avansı ödememesi üzerine alacağın tahsili için Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2008/4370 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçluya ödeme emri gönderdiklerini, borçlunun şirket alacağına itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işçi vekili, davacının çalıştığı dönemlerde 7.000 EURO maaş aldığını, görevi icabı yurtdışına çıktığını, konaklamalar yaptığını, yurtiçinden ve yurtdışından gelen müşterileri ağırladığını, bu sebeple harcamalar yaptığını, yine kullandığı şirket hatlı telefonun ücretlerinin şirketteki tüm üst düzey yöneticiler ve yetkili kişilerin kullandığı telefonlar gibi şirket hesabından ödendiğini, hiç bir zaman kendisi için özel harcama yapmadığını, davacının bir takım haksız tazminatlardan kurtulmak için böyle bir yol izlediğini, davalı ile birlikte iş sözleşmesi feshedilen dört yönetici hakkında da aynı asılsız iddialarda bulunduğunu, bu sebeple davanın reddine, alacağın %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.

Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ceza davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bir davadaki asıl sorun hakkında karar verilebilmesi için daha önce çözülmesi gereken bir sorunun başka bir mahkeme tarafından başka bir davada karara bağlanması gereken hallerde bekletici mesele söz konusu olur.
Derdest olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için bekletici mesele yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması ve iki dava arasında bağlantı bulunması gerekir. Mevcut olup olmadığı diğer davada kesin olarak karara bağlanacak olan hukuki ilişkinin, kısmen veya tamamen bekletilerek davaya etkili olması başka bir ifadeyle diğer dava hakkında verilecek hükmün bekletilerek davada verilecek hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı işveren tarafından davalı işçinin şahsi harcamaları olduğunu belirttiği giderlerin de talep edildiği, ancak, hangi giderlerin şahsi, hangi giderlerin iş icabı olduğunun tesbitinin ihtisası dışında olduğundan bir mütalaada bulunulmadığını belirtmiştir.
Davalı işçi hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 21.07.2011 tarih ve 2011/66689 soruşturma, 2011/36927 esas ve 2011/2638 no’lu iddianamesi ile tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu ceza davası, davacı işverenin talepleri açısından maddi olgunun açıklığa kavuşması için bekletici mesele yapılmalıdır. Ceza davasının sonucu beklenmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.