Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/38149 E. 2014/4310 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/38149
KARAR NO : 2014/4310
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2013
NUMARASI : 2011/54-2013/324

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirketin üzerine aldığı Petrol Ofisinin akaryakıt taşıma işine ait ihaleyi kaybetmesi sebebi ile davacının çalıştığı Aliağa’daki işyerini kapatması sonucunda iş sözleşmesinin eylemli olarak davalı şirket tarafından feshedildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının çalışmakta olduğu İzmir Aliağa’daki petrol nakliyesi işi bitince Ankara Şereflikoçhisar’da tuz nakliye işinde görevlendirildiğini, ancak davacının bu işte çalışmadığını ve kendi isteği ile istifa ederek işten ayrıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Taraflar arasında imzalanmış olan iş sözleşmesinin 3. maddesinde davacının görev yerinin işverence değiştirilebileceği düzenlenmiştir. Davalı işverenin Aliağa İzmir bölgesindeki işlerinin sona ermesi sebebiyle sözü edilen iş sözleşmesindeki düzenleme gereğince 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi kapsamında özlük haklarında herhangi bir azalma ve değişiklik olmaksızın, aynı görevde olmak üzere davalı şirketin Kaldırım Tuz İşletmesi Ankara Şereflikoçhisar bölgesindeki şubesine atamasının yapıldığının davacıya Konya 2. Noterliği’nin 10.01.2011 tarihli ihtarnamesi ile bildirildiği anlaşılıyor. Davalı şahitleri de bu hususu doğrulamışlardır.
Dosya kapsamından işverenin sözleşme hükümlerine göre davacının iş ve çalışma yerini değiştirmeye yetkili olduğu anlaşılmakta ise de bu görev talimatının samimi olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu bağlamda davacının yeni çalışma yeri olarak gösterilen Şereflikoçhisar’da davacıya çalışması söylenen davalı şirkete ait işyeri bulunup bulunmadığı, varsa, bu yerde davacı işçinin istihdamına imkan olup olmadığı hususunun araştırılarak çıkacak sonuca göre işçi feshi hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Öte yandan, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konularında da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille sözkonusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Yukarıda fazla çalışmanın isbatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların isbatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları konusunda hesap yapılırken davacı ile birlikte işten çıkarılan ve menfaat birliktelikleri olan şahit anlatımları dikkate alınmıştır. Mahkemece, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları konusunda sadece bu şahitlerin anlatımlarına dayanılarak hüküm kurulması hatalıdır. Davacı tanker şoförü olarak çalıştırılmaktadır. Bu tür çalışanların araç kullanma saat sınırlaması mevcuttur. Davacının kullandığı tankerin akaryakıt dolum tesisine giriş ve çıkış kayıtları ile ayrıca takometre kayıtları getirtilip, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının çalışma gün ve saatleri tam olarak belirlenmeli, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, ulusal bayram ve genel tatilerde çalışıp çalışmadığı açıkça saptanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.