Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/38114 E. 2014/639 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/38114
KARAR NO : 2014/639
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2013/47-2013/601

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . …. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin değişen alt işverenler işçisi olarak, davalı asıl işveren işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin, taşeron firma işçisi olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin taşeron firma tarafından sonlandırıldığını, müvekkili kurumun işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen kısmen kabul kararı, davanın ihbarı yönünden usule ilişkin sebeple bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkeme tarafından bu kez, dava konusu alacakların icra kanalı ile ödenmiş olduğu gerekçesiyle, bir karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Öncelikle bozma ilamı usule ilişkin niteliktedir. Davalı tarafından söz konusu alacaklara yönelik olarak yapılan ödeme de icra baskısı altında gerçekleşmiştir. Derdest bir dava bulunduğundan hakkın özünün incelenmesi gereklidir.
3-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma ve yıllık izin ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davalı vekilince sunulan delil dilekçesinde, haftalık çalışma saatleri imza çizelgeleri delil olarak gösterilmiş, evrakların adet ve kapsam açısından fazla olduğu gerekçesiyle, işyerinde incelenmesi talep edilmiştir. Mahkemece, gösterilen delilin bulunduğu yerde incelenmesi talebi hakkında bir karar verilmeden, sonuca gidilmesi hatalıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 195. maddesi hükmü nazara alınarak, anılan talebin değerlendirilmesiyle, gerekirse talebe konu çizelgeler, bulunduğu yerde bilirkişi marifetiyle incelenmeli, davacının fazla çalışma alacağı hakkında bir sonuca gidilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda mahkemece, davalı işverenin ispat yükünü yerine getirmemesi gerekçesiyle, davacı işçinin çalışma süresi boyunca yıllık izin hakkını kullanmadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, davalı vekili, yemin deliline de dayanmış olup, mahkemece davalı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmamıştır. Anılan sebeple, yıllık izin alacağı bakımından ispat yükü üzerinde olan davalı tarafa, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, sonuca göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 225. ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.