Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/38020 E. 2014/1299 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/38020
KARAR NO : 2014/1299
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2011/285-2012/1233

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin kurye-şoför olarak 09.02.2006 tarihinde çalışmaya başladığını, işverenin iş sözleşmesini ihbarsız 01.08.2011 tarihinde feshettiğini ileri sürerek, ücret alacağı ile fazla çalışma ve genel tatil alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili ise davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında davacının hizmet süresine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, davalıya ait işyerinde 09.02.2006-01.08.2011 tarihleri arasında aralıksız çalıştığını ileri sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresi hesaplanırken 11.02.2006-10.03.2010 ve 27.03.2010-31.08.2010 tarihleri esas alınmıştır. Dosya içerinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının raporda belirtilen hizmet süreleri dışında davalının acantesi Ç.. A.. nezdinde 01.09.2010-30.07.2010 tarihleri arasında çalıştığı da görülmektedir. Mahkemece, davacının acentede geçirdiği hizmet süresinin davalı işveren yanında geçtiği kabul edilerek yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3- Taraflar arasında davacının ücretine ilişkin de uyuşmazlık bulunmaktadır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, ücretin 1.000,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise ücretin asgari ücret olduğunu savunmuştur. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep konusu alacaklar Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınarak asgari ücretten hesaplanmış ise de davacının yaptığı iş, hizmet süresi ve tanık beyanları dikkate alındığında davacının ücretinin eksik belirlendiği kanaatine varılmıştır. Hal böyle olmakla, mahkemece emsal ücret araştırması yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik araştırmayla karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.