Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37653 E. 2014/581 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37653
KARAR NO : 2014/581
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2011/880-2013/847

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . . … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının medula isimli sistemi kullandığı hematoloji bölümünde çalışmaya başlamadan önce bu bölüm hesaplarına ilişkin zarar oluştuğu ancak davalı işverence tedbir alınmadığı, davacının çalışma süresi boyunca sorunsuz çalıştığı ve hiçbir uyarı almadığı, tüm sorumluluğun medula sisteminde yetkinliği bulunmayan davacı üzerine bırakılmasının yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II. maddesinde, “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.” hallerinde iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğinden, 02.11.1999 tarihinden beri işyerinde hasta danışmanı olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 06.07.2011 tarihinde, Ağustos 2010-Mayıs 2011 tarihleri arasında çalıştığı kemik iliği ve hematoloji bölümünde, kullanıcı ismine ait toplam 8.034,33 TL açık hesapların bulunduğu, kurumdan/hastadan tahsilatı mümkün olmasına rağmen usulüne uygun fatura düzenlememesi sebebiyle tahsilat günlerinin geçtiği ve işyerini zarara uğrattığı, yazılı uyarı ve ikazlara rağmen iş disiplinine aykırı davranışlarda bulunduğu, işini savsadığı, gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun’un 25/II. maddesince önelsiz ve tazminatsız olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının iş tanımında, hastaneye başvuran hastalara randevu vermek, kabul etmek, onları yönlendirmek, bilgilendirmek ve doktorlar ile iletişimlerini sağlamak, tıbbi işlemleri biten hastaların fatura işlemlerini yapmak, poliklinikten hastanın memnun şekilde ayrılmasını sağlamak yer almaktadır.
Mahkemece feshin geçersiz olduğu kabul edilerek, davacının işe iadesine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Somut olayda, davacının görev tanımı dikkate alınarak, feshe konu zararın, davacının kusuru sebebiyle mi, yoksa medula sisteminde oluşan arızalar sebebiyle mi meydana geldiği, medula sisteminin kullanılması ve sorunlarının giderilmesi ile ilgili davacının ve üst amirlerinin görevleri olup olmadığı, hasta paylarının alınmamasında davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, davacı ile aynı işi yapan ve medula sistemi ile çalışan diğer işçilerde de aynı sorunların yaşanıp yaşanmadığı ile davacının kusuru var ise zararın miktarı konusunda bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.