Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37603 E. 2014/315 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37603
KARAR NO : 2014/315
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2013/32-2013/438

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ………. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süreye ilişkin ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin gerçek dışı raporlamalar yaparak işverenini yanıltmaya yönelik ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları gerekçesiyle haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının daha önce benzer bir davranışının bulunduğunun tespit edilemediği, dolayısıyla daha önce böyle bir davranışı olmayan davacı işçinin savunması alındıktan sonra kendisine belli bir süre verilmeden iş sözleşmesinin feshedilmiş olmasının feshin son çare olması ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının davalı işyerinde çalıştığı süre, yaptığı işin niteliği gözönüne alındığında; işverenin planladığı doktor ziyaretlerinin davacı tarafından sistemde yapılmış görüldüğü, raporlamaların ziyaretlerle uyumlu olduğu, birim yöneticisinin davacının ziyaret ettiği görülen doktorla yaptığı telefon görüşmesinde ziyaret etmediğinin anlaşıldığı, nitekim davacının iş programına uymadan ziyaret yaptığı, ancak raporlamaları iş programına uygun hazırladığının sabit olduğu, bu eylemlerin işverende meydana getirdiği etki gözönüne alındığında işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 20.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.