Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37470 E. 2014/1570 K. 06.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37470
KARAR NO : 2014/1570
KARAR TARİHİ : 06.02.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/730-2013/120

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatlarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile işi bıraktığını, çalışma aralıklarına göre kıdem tazminatı hak etmediğini, çalıştığı dönemlere ilişkin tüm hak ve alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece verilen kabul kararı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 28.03.2013 tarihli 2013/3491 esas ve 2013/4878 karar sayılı ilamı ile gerekçeli kararın tefhim edilen kısa karara aykırı olmasından ötürü bozulmuştur. Bozma ilamına uyan mahkeme isteği hüküm altına almıştır.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ile buna bağlı olarak hesaplanan işçilik alacakları miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu gibi durumlarda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda; davalı ve davalı tanığı davacının asgari ücretle çalıştığını, davacı tanıklarından Y..Y… davacının aylık 1.500,00 TL civarında ücretle , C… S.. ise asgari ücret üzerinde çalıştığını beyan etmiştir. Bilirkişi raporunda, davacının dosyaya sunduğu ve davalı şirketin imzasını taşımayan personel bazlı detay bordroda nazara alınarak aylık ücretin 1.500,00 TL olarak tespit edildiği ve hesaplamaların bu miktar üzerinden yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında ücret konusunda ihtilaf bulunduğundan dosyadaki deliller hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece, yukarıda izah edilen ilkeler nazara alınarak emsal ücret araştırması yapıldıktan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek hesaplama yapılmalı, hâsıl olacak neticeye göre davacının alacakları hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.