Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2013/37469 E. 2014/971 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/37469
KARAR NO : 2014/971
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2013
NUMARASI : 2013/68-2013/646

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait işyerinde 19.02.2007-29.12.2008 tarihleri arasında proje tasarım müdürü olarak çalışmakta iken hizmet sözleşmesinin geçerli ve haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından feshedildiğini, kesinleşen işe iade kararına rağmen işe iade edilmediğini, son aylık brüt ücretinin 5.460,00 TL olduğunu belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili davacının tüm hak ve alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda tanık beyanlarına göre davacının aylık net 3.000,00 TL ücretle çalıştığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibarla davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz üzerine Dairemizin 20.11.2012 tarihli ve 2012/25205 esas, 2012/25916 karar sayılı ilamı ile davacının ücret seviyesinin araştırmasına yönelik bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak, alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar; usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.Yargıtay içtihatları ile kabul edilen usuli kazanılmış hak olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır.
Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
Benzer şekilde, uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.
Bu sayılanların dışında ayrıca, görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için, bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Davacının aylık net 3.000,00 TL ücret seviyesinden yapılan hesaplamaya göre verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine kararın Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde davacının aylık ücret seviyesinin araştırılmasına yönelik olarak bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının aylık net 3.500,00 TL ücretli olduğunun kabulüyle yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmuştur. Bozma ilamına uyulmakla kararı temyiz eden davalı taraf yararına davacının ücret seviyesi yönünden oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.